5 Kasım 2010 Cuma

TSGYO

Birkaç haftadır aklımda bir gayrimenkul yatırım ortaklığına girme fikri vardı. Dün akşam kağıdı seçtim, TSKB Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı..

Mardin'den çıktım bu kağıdı alabilmek için. 7.62'den verdim. %1,6 gibi bir zararım oldu. Mardin kötü gelen 3. çeyrek bilançosundan fazla etkilenmedi. 7.52 civarına kadar indikten sonra yavaş yavaş toparlanıyor. Yoluna devam edebilir ama elimdeki 3 kağıttan birini satmak zorundaydım, Mardin'i seçtim.

TSKB gayrimenkul yatırım ortaklığı borsada yeni bir şirket. Tahta açıldığında bir kaç gün sert düşüşler yaşamış. Yaklaşık 5 aydır da 0.84-0.94 aralığında yatay seyrediyor. Kağıt net aktif değerinin oldukça altında işlem görüyor. MACD'deki uyumsuzluk da dikkatimi çekti ve %30 ağırlık, 0.91 maliyetle girdim.

Yatırım tavsiyesi değildir.

Eğer bu yazıyı borsagunlugu.blogspot.com adresi dışında bir yerden okuyorsanız, bir emek hırsızının sayfasındasınız demektir. Bu duruma alet olmak istemiyorsanız yazılarımı Borsa Günlüğü'nden takip edebilirsiniz.

23 Ekim 2010 Cumartesi

Gençlere Tavsiyeler

Ben vermiyorum tabii ki bu tavsiyeleri :)

Ekonomitürk'ün Editör'ü Ekonomistler Icin Programlama baslikli, faydali bir yazı yazmış.

Yazının etiketleri arasında gençlere tavsiyeler var, benzer bir çok yazıya bu etiketten ulaşmak mümkün.

21 Ekim 2010 Perşembe

Portföyüm 21/10/2010

Bugün nakitimin son dilimiyle de Mardin Çimento aldım. Şu an param kabaca eşit olarak 3 kağıda bölünmüş durumda. Merko Gıda, Selçuk Gıda ve Mardin.

Mardin almamın sebeplerinden biri son iki haftadır Oyak grubu çimento şirketlerinin hareketli olması. Ayrıca Mardin de uzun zamandır sabit duruyor, her an hareketlenebilir ve eğer hareket olursa bunun aşağı doğru olacağını sanmıyorum.

İkinci sebep: Yakın zamanda bedelsiz açıklayabilir, hemen her yıl Aralık ayında bedelsiz sermaye arttırımı yapar Mardin.

Ayrıca son günlerde hacimde de ufak ufak kıpırtılar oluyor. Bunları göz önünde bulundurarak bugün 7.75 maliyetle girdim kağıda.

Diğer kağıtlarla ilgili olarak, Merko Gıda 1.42'den kapandı bugün, %10 getirdi son iki haftada. Şimdilik satmayı düşünmüyorum, yarın biraz geri çekilmenin ardından pazartesi yoluna devam edecektir. Son kararımı pazartesi vereceğim. Tabii yarın aşağı ya da yukarı sert bir hareket olursa fikrimi değiştirebilirim.

Selçuk Gıda kısa borsa hayatımın en kötü kararı oldu maalesef. Hala hiçbir hareket yok, hatta her iki günde bir kademe düşüyor. 0.33'ten kapandı bugün, daha aşağı ineceğini sanmam ama yukarı çıkar mı derseniz, ondan da fazla ümitli değilim. Yeni bir haber gelmediği sürece 0.3-0.4 bandının dışına çıkmaz diye düşünüyorum.

Eğer bu yazıyı borsagunlugu.blogspot.com adresi dışında bir yerden okuyorsanız, bir emek hırsızının sayfasındasınız demektir. Bu duruma alet olmak istemiyorsanız yazılarımı Borsa Günlüğü'nden takip edebilirsiniz.

11 Ekim 2010 Pazartesi

Insider Trading

Ekonomitürk'ün editörünün yeni sitesi için:

Insider Monkey

7 Ekim 2010 Perşembe

Merko Gıda

Uzun bir aradan sonra tekrar işlem yapmaya karar verdim ve domates-salça alanında faaliyet gösteren Merko Gıda hisselerini 30% ağırlık vererek portföyüme ekledim. 1.29 maliyetle.

Ayrı kaldığımız sürede ne yaptığımdan da kısaca bahsedeyim.

Açıkçası hemen hemen hiç işlem yapmadım. Birkaç kez gün içi spekülatif pozisyon aldım o kadar. Endekse ilişkin korkularım asılsız çıktı ve bana pahalıya maloldu. Hatırlarsanız son bir kaç yazımda Turkcell'e dikkat çekmiştim. O sıralar 8.80 olan Turkcell, şu an 10.60'tan işlem görüyor. Aynı korkularım AKYO'dan da erken çıkmama sebep olmuştu.

Şu sıralar okula odaklanmış durumdayım. Bu dönem aldığım 7 dersi verince Ocak ayında okulum bitiyor. Oldukça yoğunum yani. Görüşmek üzere.

Eğer bu yazıyı borsagunlugu.blogspot.com adresi dışında bir yerden okuyorsanız, bir emek hırsızının sayfasındasınız demektir. Bu duruma alet olmak istemiyorsanız yazılarımı Borsa Günlüğü'nden takip edebilirsiniz.

13 Ağustos 2010 Cuma

Varant Nedir?

Varant belli bir dayanak varlığı, önceden belirlenmiş bir fiyattan, önceden belirlenmiş bir tarihte alma hakkı veren menkul kıymettir.

Örneğin, şu an İMKB'de işlem gören Gadaa.v varantını 0.60'tan alabilirsiniz. Bu varant size Garanti Bankası hissesini 31 aralık 2010 günü 8 TL'den alma hakkı verir. Eğer o gün Garanti Bankası hisseleri 9.8 TL'den kapanırsa, 9.8 - (8+0.6)= 1.2 TL, yani %200 kazanırsınız. 8'in altındaki herhangi bir kapanışta da yatırdığınız parayı kaybedersiniz.

"Eee, bunun opsiyondan ne farkı var ki?" sorusu gayet mantıklı bir sorudur burada. Temelde opsiyona çok benzer ama elbette bir kaç farkı var..İlk farkı, vadesinin çok daha esnek olmasıdır, 5 yıla kadar vadeli varantlar serbest olacak İMKB'de.

Başka bir fark: bireysel yatırımcı olarak opsiyon satabilirsiniz, ama varant satamazsınız (ihraç edemezsiniz). Riskiniz varanta ödediğiniz fiyat ile sınırlıdır.

Bir de opsiyon bir vadeli işlem enstrümanıdır, varant ise spot piyasalarda işlem görür.

4 Ağustos 2010 Çarşamba

AKYO'dan Çıktım

Bugün kapanışa doğru elimdeki AKYO'ların tamamını 1.74'den verdim. Aslında kağıdın hareketi oldukça sağlam görünüyor ama endeksle ilgili endişelerim var. Endeksin tepeyi görmüş olabileceğini düşünüyorum. Vob'da da short poziyondaydım bugün, hala da short'tayım.

Bu yüzden bir süredir 1.48 maliyetle taşıdığım kağıdı yükselişe devam etme ihtimali olmasına rağmen verdim. Bu işlemden karım 17.5% oldu. İki ay için oldukça iyi bir getiri.

Elimde bir tek başımın belası SELGD kaldı. Onu ne yapacağımı hiç bilmiyorum açıkçası. Ama büyük ihtimalle satmayacağım, sonuçta endekse çok bağımlı bir kağıt değil, öyle olsa endeks 50% yaparken aşağı gitmezdi:) Umudumu koruyorum hala, daha önce tam bu zamanlarda sağlam ralliler yapmış bir kağıt SELGD.

Şu an nakitimin çoğunu Vob'a teminat olarak yatırmayı düşünüyorum. Yeni kağıt almak bu şartlarda akılcı gözükmüyor. Ama endeks hakkındaki fikrim değişir de hisse almaya karar verirsem Turkcell hala cazip, 9TL'den kapandı bugün. Bu akşam saat 23.30'da ikinci çeyrek bilançosunu açıklayacak, gözüm orada.

NOT: Burada yazılan yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir.

2 Ağustos 2010 Pazartesi

Dow Futures Canlı

Google'da aratınca bir sürü saçma sapan site çıkıyor. Benim bildiğim en iyi link burada, sadece Dow değil, diğer dünya borsalarının da vadeli işlemlerini izlemek mümkün.

http://www.forexpros.com/indices/indices-futures

30 Temmuz 2010 Cuma

Sanko Menkul Vob Hesabı

Hatırlarsınız, uzun süre vob için aracı kurum aramış, sonunda Sanko Menkul'de hesap açmıştım. Bir kaç gündür bu kurum aracılığıyla işlem yapıyorum ve şimdilik çok memnunum.

Öncelikle onbinde 2 komisyon oranı ile cezbediyor. İş yatırım'da bunun 5 katını ödüyordum. Kontrat başına 1.5 lira nere, 7.5 lira nere...

Trade programı da gayet basit ve kullanışlı. Teknolojiyle pek haşır neşir olmayan kullanıcılar bile rahatlıkla kullanabilir sanırım.

Şimdiye kadar işlemlerimle ilgili hiçbir problem olmadı, trader hata vermedi, tüm emirlerim anında gerçekleştirildi.

Ayrıca bir yenilik de var (diğer kurumlarda var mı bilmiyorum ama İş Yatırım'da yoktu) Vob'da en yakın vadeli endeks 30 kontratının takas bilgilerini de alan-satan kurum adı ile birlikte anlık olarak takip edebiliyorsunuz.

Sonuç olarak, şimdilik gayet memnunum Sanko'dan, umarım aynı çizgide devam ederler...

28 Temmuz 2010 Çarşamba

Borsa Nereye Gider? 28/07/2010

Bilmiyorum.

Uzun süredir yazacak bir şey bulamadım, borsanın rekordan rekora koşmasını izlemek, emin olmadığım fikirlerim hakkında yazmaktan daha kolay geldi.

Bu süre zarfında 3 kez borsanın önünü kesmeye çalıştım, ikisinde başarısız oldum. Tabii küçük pozisyonlarla yaptım bu denemeleri, stop-loss'larıma da sadık kalarak ufak zararlarla atlattım. Zaten bütün usta borsacılar böyle trendlerin dönüşünü yakalamaya çalışmamak gerektiğini, en ufak zamanlama hatasında hatırı sayılır meblağların kaybedilebileceğini söylerler. Ben de bizzat tecrübe ettim :)

Yarın nereye gideceğini düşünüyorum da, bana yukarı hareket daha olası görünüyor. Bugün gayet kötü gelen dayanıklı mallar verisine rağmen oldukça sağlam durdu İMKB. Sonuçta bu veriyi bahane ederek mal yıkılabilirdi, ama öyle olmadı. Son 5 dakikaya kadar "ha çöktü ha çökecek" diye bekledim ama piyasa yapıcılar hiç oralı olmayınca seans sonunda küçük bir uzun pozisyon açtım. Yarın sabah işler beklediğim gibi giderse ikiye katlamayı düşünüyorum.

Borsa yükselecek diyorum ama bu saatten sonra yükselecek diye yüklü miktarlarda hisse senedi almak çok saçma olur tabii ki. Bundan sonra yavaş yavaş çıkmayı düşünmek en mantıklısı. Gerçi benim kağıtların pek bir hareketi yok, beklemedeyiz. Bu aralar Turkcell dikkatimi çekiyor. Uzun süren düşüş trendi son bulmuş gibi görünüyor. 8.80'den kapandı bugün. Yükselişi büyük ihtimalle devam edecek ama dediğim gibi ben bu aralar hisse senedi almayı pek düşünmüyorum. Şu beklentiler, not arttırımları iyice belli olsun da..

Elimdekilere gelince, Akyo 1.70 gördüğü halde satmadım, eşeklik ettim resmen. 1.5x'lerde sürünür artık yine. Ki o 1.71'den döndüğü gün yaptığı hareket de hiç hoşuma gitmedi, aynı Jesse Livermore'un bahsettiği mal çıkış hareketlerine benziyordu.

Vob'da da işlem hacmimi iyice düşürdüm, küçük pozisyonlar alıyorum, rekor serisine girmiş bir borsanın ne yapacağı belli olmaz.

17 Temmuz 2010 Cumartesi

Vob İçin En İyi Aracı Kurum Hangisi?

Vob için hangi aracı kurumu kullanmalı? başlıklı yazımda bir süre bunu araştıracağımı, sonra da kararımı vereceğimi yazmıştım. Uzun bir süre geçti ve ben sonunda kararımı verdim.

Bildiğiniz gibi İş Bankası ile çalışıyordum fakat gerek fahiş komisyon oranlarıyla, gerek sabahları internet şubelerinin verdiği hatalarla beni kendilerinden iyice soğuttular. Hisse senetlerimi İş Bankası'nda tutmaya devam edeceğim ama VOB hesabı için SANKO Menkul Değerler'e başvurdum. 1-2 gün içinde hesabım açılacak.

Açıkçası bu tercihimde en büyük etken komisyon oranı oldu. Vob işlemlerinden 2/10.000 (Onbinde iki) komisyon alıyorlar. Yani bankaların aldığı komisyonun beşte birini.. Çoğu banka binde 1 komisyon alıyor Vob işlemlerinden.

Binde 1'den daha az komisyon alan diğer yerler şöyle;

TSKB Onbinde 2
Toros Menkul Onbinde 2
Tacirler Onbinde 4.25 (işlem hacminize bağlı olarak onlar da Onbinde 2'ye iniyorlar ama benim yapabileceğim hacim için rakam bu)

TSKB ya da Toros menkulü niye seçmedin derseniz, araştırmalarımı genellikle forumlar üzerinden yaptım ve TSKB ve Toros hakkında pek fazla yorum göremedim. Sanko'da hesabı olan pek çok kişi vardı ve olumsuz yorum yok denecek kadar azdı. Bakalım, 1 aya kadar kendi yorumlarımı yazarım.

Bu arada Deniz Yatırım'ın yurtdışı türevler için aldığı komisyonu da öğrendim, kontrat başına $15'mış. Vob için de yine binde 1 alıyorlarmış.

12 Temmuz 2010 Pazartesi

57.500

IMKB nereye gider? yazımda, İMKB'nin gözünü yukarıya diktiğini, iyi bir yükseliş beklediğimi yazmıştım. 5 Temmuz'daki bu yazım sırasında 70.625'ten işlem gören VOB30 Ağustos kontratları, bugünü 73.150'den kapattı. Ha ben bu 2500 puanın hepsini alabildim mi, hayır. Fazla temkinli davranmak biraz eksilmesine yol açtı ama yine de iyi bir getiri elde ettim son 1 haftadır. Vob işlemlerimi yazmama kararı aldığım için kimse bunlardan haberdar olmadı. Artık tek tek VOB işlemlerimi yazmayacağım. Sadece haftalık, ya da bazı günler günlük olarak endeksin yönü hakkındaki görüşlerimi paylaşacağım.

Şimdi kritik bir noktaya geldik, 57.500... Endeksin bir süredir zorladığı, fakat üzerinde kapanış gerçekleştiremediği bir nokta. Bugün de sağlam bir direnç görevi gördü. Kapanış 57.570, gün içi en yüksek değer 57.606 olarak kaydedildi. "Bu seviye geçilir" ya da "geçilemez" tarzında bir cümle kurmak istemiyorum, çünkü açıkçası bu konuda bir fikrim yok. Ama bu rakamın hareketin yönünü belirlemede etkili olacağı konusunda saygı duyduğum bir çok analist hemfikir.

Bu hafta ABD'den gelecek şirket bilançoları da bu rakamın ve endeksin gidişatı üzerinde çok büyük etkiye sahip olacak.

10 Temmuz 2010 Cumartesi

Pidecilik

Ekonomi Türk yazarlarından sayın denememeler, pidecilik sektöründe yaşadıklarını muhteşem bir yazı dizisi haline getiriyor. Böyle bir hikayeyi en ince ayrıntısıyla, üstelik gerçek fiyatları-yatırımları görerek takip edebilmek bence çok güzel bir fırsat...Ben ilgiyle takip ediyorum, size de tavsiye ederim.

The Decline And Fall Of Denememeler - Pidecilik

Arbitraj Nedir? Nasıl Yapılır?

Uzun zamandır tanımlar etiketine bir şey yazmamıştık, arbitrajla devam edelim.

Arbitraj, risksiz kazançtır. Risk almadan kazanç elde edebilmek herkes için muhteşem olduğundan, bu tarz fırsatlar yakalandığında hemen değerlendirilir, değerlendirildikçe arbitraj fırsatı da ortadan kaybolur.

Piyasalara girmeden hayattan bir örnekle başlayalım. Diyelim ki bir ürün Ankara'da 5 TL, İstanbul'da ise 7 TL'den alıcı buluyor. Ankara'da alıp İstanbul'da satarak risksiz kazanç elde edebiliriz. (Tabii nakliye maliyetinin 2 lirayı geçmemesi gerek) Bu durum sermaye piyasalarında yapıldığında, Ankara'dan alıp İstanbul'da sattıkça fiyat Ankara'da yükselip İstanbul'da düşecek ve sonunda eşitlenip arbitraj olanağını elimizden alacaktır. Bu yüzden böyle fırsatlarda olabildiğince hızlı davranmak gerekir.

Şimdi herkesin kolaylıkla yapabileceği bir tür olan zaman arbitrajına bir bakalım:

Vob'da Aralık 2010 vadeli dolar kontratı Cuma günü 1,5980'den kapandı. Spot piyasalarda ise 1.5530'dan işlem görüyor. Pazartesi günü gidip döviz bürosundan Ş1000 alsak, yine aynı gün VOB'da aralık vadeli dolar kontratını satsak, aradaki 0.0450'lik fark, hiçbir riske tabii olmadan cebimize girecektir. Çünkü 31 Aralık 2010 günü bu iki kıymetin fiyatı eşitlenecektir.

Bu tarz "zaman" arbitrajlarında arbitraj fırsatı hemen kapanmaz, çünkü bu getiriyi elde edebilmek için paranızı Aralık 2010'a kadar dolara bağlamanız gerekir. Bu yüzden arbitrajın getirisini başka bir risksiz enstrümandan elde edebileceğiniz getiriyle kıyaslamak gerekir. Örneğimizin kolaylığı için TC Hazine kağıtlarını risksiz farzedelim. Eğer bu zaman arbitrajından elde edeceğiniz getiri Aralık 2010 vadeli hazine kağıtlarından fazla ise, o zaman herkes bu spotta alış-vob'da satış
işlemini yapacak, ve getiriler eşitlenene kadar alım-satım olacak, böylece arbitrajın getirisi diğer risksiz enstrümanlarla eşitlenerek arbitraj fırsatı/karlılığı ortadan kalkacaktır. Eğer başından beri arbitraj getirisi hazine kağıdından az ise bu işlemin tersi (spotta açığa sat, vob'da al, açığa satıştan gelen parayı hazine kağıdına yatır) yapılarak yine getiriler eşitlenecektir.

Bu yüzden teorik olarak futures piyasalarındaki fiyatın "spot*(1+ risksiz getiri)" olması gerekir fakat tabii ki piyasada her zaman bu şekilde oluşmaz. İşlem maliyetleri vardır, ayrıca piyasa sadece arbitrajcılardan oluşmaz, piyasa beklentilerine göre hareket eder vadeli işlem sözleşmeleri...

5 Temmuz 2010 Pazartesi

IMKB Nereye Gider? 05/07/2010

IMKB'nin gözünü yukarı diktiğini düşünüyorum. Dünya borsaları çelme takmasaydı çoktan yeni zirvelere gelmiştik bence, ama son 2-3 gündür onlar da engelleyemiyorlar IMKB'deki yükselişi.

Gösterge tahvilin getirisi her gün 8 bp düşüyor. Şu an %8.50'den işlem görüyor. Enflasyon verisi iyi geldi, parite 1.25'i geçti, altın $1200 civarında. Bunların hepsi oldukça olumlu rakamlar.

Anayasa mahkemesinin referandum kararı önümüze bir set çekebilir ama ben bunun da çok dayanamayacağını düşünüyorum. Olumsuz bir karar çıkması halinde 1-2 günlük bir düşüşün ardından tekrar ana trende dönülecektir. Kapatma davaları görmüş bir endeksin referandum iptaliyle çökmesi muhtemel görünmüyor. Gösterge tahvildeki bir kaç günlük ralli bu görüşümde etkili oldu. Büyük bir siyasi belirsizlik, tahvillerde düşüşe yol açabilirdi, ama piyasadan henüz bu yönde bir hareket görmedik.

Biraz önce 70.625 maliyetle uzun pozisyon açtım.

Burada yazılanlar yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Tekrar hatırlatmak istedim.

1 Temmuz 2010 Perşembe

Vob İşlemi

Altın düşüyor, gösterge tahvilin getirisi düşüyor, IMKB de düşüyor. Anlamıyorum gerçekten. Uzun pozisyon açtım biraz önce tekrar. 68.600 maliyetim var. Bu volatilitede akıl karı değil ama bütün göstergeler yükseliş yönünü gösteriyor bence. Parite de 1.24'ü zorluyor.

Bu pozisyonu takip ettiğim tek teknik analist olan hisse.net'teki xtraderx'in sürekli bahsettiği 53367 desteği aşağı geçilene kadar kapatmayacağım.

30 Haziran 2010 Çarşamba

Deniz Yatırım

Bugün öğrendim, Deniz Yatırım aracılığıyla yurt dışı türev piyasalarda işlem yapmak mümkünmüş. Benim haberim yoktu, buna imkan sağlayan başka aracı kurum var mı bilmiyorum.

Henüz oralarda işlem yapacak kadar ne sermayem ne de bilgim var, ama Chicago Mercantile Exchange'de kereste, sığır eti alıp satabilmek ilginç bir tecrübe olurdu, böyle bir hizmeti duyurmak istedim.

Oldukça geniş bir yatırım yelpazesi sunuyor Deniz Yatırım, tam listeye buradan ulaşabilirsiniz.

28 Haziran 2010 Pazartesi

Uzun Pozisyondayım

Biraz önce çok küçük bir uzun pozisyon açtım. Yükseliş olursa faydalanmak istiyorum, olmazsa da çok kaybetmek istemiyorum. İşler beklediğim gibi giderse yarın pozisyonu arttırabilirim. Şu an en büyük sıkıntım sabahları ekran başında olamamak. Haftaya stajım bitince seansı çok daha rahat izleyebileceğim.

Edit: Maliyetim 71.150

27 Haziran 2010 Pazar

ECRI Nedir? Ne İş Yapar?

ECRI, uzun adıyla Economic Cycle Research Institute, ekonomik döngüler ve büyüme hakkında araştırmalar yapar ve endeksler hesaplayıp yayınlar. Bu yazıyı yazmamın sebebi de bu endekslerdeki resesyona işaret eden değişimler.



Yukarıdaki grafik, ECRI verisinin resesyon tahminlerinin ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. Grafiğimize göre ECRI, son 7 resesyondan 6'sını önceden bilmeyi başarmış. Birinde ise resesyonu geriden takip etmiş.

Oldukça etkileyici, ama maalesef 4 kez de yanlış sinyal vermiş, negatif değere rağmen resesyona girilmemiş. Şu an yine negatif tarafta ve bu durum bir çok kişiyi endişelendiriyor.

Ayrı bir endişe kaynağı da bu verideki (ECRI Weekly Leading Index) düşüşün sertliği(-%23)...Aşağıdaki tablo benzer düşüşlerde durumun ne olduğunu gösteriyor.



Görüldüğü üzere bu veriler oldukça moral bozucu. Fakat ilk grafikte bir şey dikkatimi çekti, verinin 4 yanlış sinyalinden ikisi resesyondan çıkış dönemlerinde olmuş, büyük ihtimal baz etkisinden kaynaklanan hızlı bir yükselişin ardından , baz etkisinin kaybolmasıyla şimdiki gibi sert bir düşüş, sonra yine yükseliş. Umarım yine böyle olur.

24 Haziran 2010 Perşembe

Yunanistan CDS'leri

Yunanistan CDS'leri piyasanın oyuncağına dönüştü iyice. Ne zaman bir belirsizlik-bir olumsuzluk olsa hemen 150-200 bp yukarı fırlıyor.

Bugün de 934.2'den 1085'e çıktı , yeni bir rekor bu rakam. Açıkçası ben bu yükselişi gerçek bir korkudan ziyade bir korkutma operasyonu olarak görüyorum. Bu fikrimdeki en büyük etken ise euro-dolar paritesindeki yükseliş. Şu an 1.2350'lerden işlem görüyor parite.

Önümüzdeki hafta yükseliş bekliyorum bütün piyasalarda, yarın da başlayabilir ama pazartesi-salı başlama ihtimali daha yüksek bence.

Yarın uzun pozisyon açacağım bir aksilik olmazsa, şu an staj yaptığım için sabahları ekran başında olma şansım yok, öğleden sonraya kalacak. Ya da sabah evden çıkmadan önce Dow future'larının durumuna göre emir verebilirim.

17 Haziran 2010 Perşembe

Vob'da Pozisyonumu kapattım

11 haziran'da 69.375'ten aldığım kontratları bugün 71.975'ten sattım, güzel bir alışveriş oldu :)

Aslında bugün daha sert bir çıkış bekliyordum. Gün içinde 72.5xx'leri gördü ama sonra aşağı gelmeye başlayınca daha fazla şansımı zorlamayayım diye düşündüm. Bu işlemden %32 kar ettim.

16 Haziran 2010 Çarşamba

IMKB Nereye Gider?

Avrupa ülke borcu krizi bitti gibi. Parite 1.23'lere geldi, dış borsalar her gün yükseliyor. IMKB düşerken olduğu gibi çıkarken de biraz yavaş gidiyor ama olsun. Pazartesi günkü ve dünkü hareketler oldukça sağlam temellere dayanıyor bence.

11 Haziran günü Vob'da uzun pozisyon açmıştım hatırlarsanız. 69.375'ten aldığım kontratlar dün akşam 71.400'den kapandı. Karım şimdilik 25%.

Yükselişin devam edeceğini düşünüyorum. O yüzden henüz pozisyonumu kapatmadım, hatta her an arttırabilirim. Bugün ne olacak bir görelim de...

Bu arada SELGD'nın bir bölümünü dün 0.38'den verdim. Portföyümdeki ağırlığı %35'e düştü. %15 zararla vermiş oldum bu kısmı. Artık kağıtla ilgili oldukça karamsarım. Aslında hala yükseleceğini düşünüyorum, ama 1-2 yıl bile sürebilir. Kalanını elden çıkarmayı düşünmüyorum. Sonuçta bu saatten sonra alacağım kağıtlardan da büyük karlar edemem yüksek ihtimalle. Dursun bir süre daha, maliyetime gelince yine %25'e düşürebilirim ağırlığını. Aldığıma pişman değilim ama pozisyonu arttırdığıma pişmanım açıkçası.

Durum şimdilik böyle, bu aralar ufak tefek sağlık problemleri yaşıyorum, ciddi bir şey yok ama yine de hem yazı sıklığımı, hem de ekran başında geçirdiğim süreyi etkiliyor..

11 Haziran 2010 Cuma

Uzun Pozisyon Açtım

Biraz önce VOB30 Haziran'da uzun posizyona girdim, IMKB'nin bugün iyi bir yükseliş kaydedeceğini düşünüyorum. Maliyetim 69.375.

8 Haziran 2010 Salı

Yeni Şafak Gazetesi Ekonomi Haberleri

Ekonomi haberlerini bu gazeteden takip edenlerin vay haline...

Borç krizini, dünya borsalarını, altını, doları, pariteyi zerre kafasına takmayan İMKB, anayasa mahkemesinin değişiklik paketi iptal başvurusunu kabul etmesiyle çökmüş. Hatta euro-dolar paritesinin çöküşünde bile iptal kararı çıkacağına dair korkuların başrol oynadığı konuşuluyormuş kulislerde :-)

Anayasa Mahkemesi kararı borsayı fena vurdu

Şunu savunabilecek bir uzman var mıdır acaba dünyada?

(Zaten haberin sadece başlığına yazmışlar, metninde anayasa mahkemesinin adı bile geçmiyor)

IMKB Sağlam Duruyor

Cuma günkü 3.15%'lik Dow düşüşünden sonra dün IMKB'de de benzer sertlikte bir hareket bekliyordum, yanıldım. Açılışta çok kısa bir süre -2.50% görse de günü -0.56% düşüşle 54.307 puandan kapattı. Nedeni çok belli değil, herkes başka bir şey söylüyor.

En çok söylenenlerden birisi "mali kural + not arttırımı" sebebiyle IMKB'nin önümüzdeki günlerde dış borsalardan pozitif yönde ayrışacağı... Not arttırımı gerçekleşirse şahane olur elbette, fakat bu not arttırımının bu kadar bilinmesi korkutuyor beni. Bundan önceki not arttırımında kimsenin hiçbir şeyden haberi yoktu, bir kaç insider dışında. IMKB 3.50% yükseldi, ertesi gün not arttırımı haberi geldi. 4% daha yükseldi. Peki bu sefer niye herkesin haberi var?

Şu an işler gerçekten çok karışık, dün akşam Dow yine 1.15% ekside kapattı. IMKB'nin sağlam durup durmayacağı asıl bugün belli olacak. Dün + bugün birleşerek çok sert bir düşüş yaşatabilir bize. Öte yandan bugün de sağlam durursa alışa geçebilirim, sonuçta dış borsalar bu kadar kötüyken 2 gün dayanabilmek, yükseliş göstergesidir bence.

7 Haziran 2010 Pazartesi

Bu Hafta İlk Kötü Kararım :)

Kısa pozisyona girmek epey riskliydi, cezamı çektim, 68.100'den pozisyonu kapattım. 900 puan zararım oldu bu işlemden...

Kısa Pozisyon Açacağım

Biraz önce 67.500'den satış emri verdim. Aslında gerçekleşeceğini düşünmüyorum ama bir umut işte..Açılışa göre daha aşağıdan da satabilirim. Parite dökülüyor, nikkei -4% neredeyse. Ama yine de açılış -3% civarında olursa vazgeçebilirim. O büyüklükte bir düşüşten sonra kısa pozisyona girmek aldığım riski karşılamayabilir.

4 Haziran 2010 Cuma

Bu Hafta 4. İyi Kararım

Gurur tablosu'nda bu hafta verdiğim 3 yerinde karardan bahsetmiştim. Bugün aldığım 4. karar en iyisi oldu açıkçası..



Çemberle işaretli yerde long pozisyonumu kapattım. Bunun hakkındaki yazıyı bitirdiğim gibi 600 puan aşağı indi kontratlar. Sonra sınava gittim, 4.30'daydı, 6 gibi çıktım sınavdan, mesaj geldi IMKB -1.43% kapandı diye. Az buldum düşüşü, "kapatmasa mıydım?" diye düşündüm. Ama Dow'u görünce ne kadar iyi bir karar verdiğimi anladım. Şu an 3.20% ekside Dow. Pazartesi çok kötü bir gün olacak long'lar için. Kapatmasaydım bu hafta aldığım bütün karı pazartesi geri verebilirdim.

Bu aralar uzak durmayı düşünüyorum. En başta keriz silkeleme dedim ama işler daha ciddi gibi. CDS'ler fırladı, parite 1.1965'te bu yazı yazılırken.. Bunun silkelemeyle falan alakası yok. Ama short'a girmeyi de düşünmüyorum. Zor zamanlardayız ve şu an verdiğim hiçbir karardan emin olamıyorum. İlk planda hedefim kaybetmemek olduğuna göre Vob'da işlem yapmamak en iyisi gibi görünüyor.

CDS'ler Gözümü Korkuttu

69.250'den verdim kontratları. Şu haberler gözümü korkuttu, 3 günlük iyi performansımı çöpe atmayayım, kapatayım dedim.

*ITALYA'NIN 5 YILLIK CDS'LERI 237 BAZ PUANDAN 290 BAZ PUANA ÇIKTI- MARKIT

*PORTEKIZ'IN 5 YILLIK CDS'LERI 338 BAZ PUANDAN 400 BAZ PUANA ÇIKTI- MARKIT

*YUNANISTAN'IN 5 YILLIK CDS'LERI 762 BAZ PUANDAN 790 BAZ PUANA ÇIKTI- MARKIT

Ve böyle bir kaç ülke daha...Macaristan, İrlanda vs.

Bu hafta Vob'da karım kabaca 20-25% oldu.

Yine Alım Yaptım

Sabah hareket beklediğim gibi olunca dün verdiğim kontratları geri aldım. 69.775'ten. Kontrat başına 5 lira gibi bir zararım oldu komisyon oranlarının yüksekliği yüzünden. Riskli bir pozisyon, ama en geç pazartesi 71000'e yaklaşacağımızı düşünüyorum. Tabii en ufak bir terslikte yine yarısını kapatacağım kontratların.

Ekonomi Türk

Bu sabah Ekonomi Türk'te biri bileşik faizin gücü, diğeri ise Türkiye'nin saçma tarım politikaları ile ilgili iki yazı vardı, okumanızı tavsiye ederim.

Manhattan'da Çok Ucuza Arsa
Bir Sektör Doğmadan Nasıl Yok Edilir?

3 Haziran 2010 Perşembe

Son 1 Saatte Ne Oldu?

IMKB 100 son bir saatte 56200'den 55400'e geldi. Gerçekten oldukça sert bir hareketti. Nedenini anlamak da güç. Özellikle Garanti Bankası'nda büyük bir düşüş yaşandı bugün. 3% düşüşle 6.65'ten kapandı tahta.

Bence ralli öncesi son bir kez keriz silkeleme yapıyorlar. Ve beni silkelediler :) Saat 17.20 civarında 69.875'ten elimdeki kontratların yarısını verdim. İki nedeni var bunun, ilki şu; eğer durum gerçekten bir silkeleme ise yarın -1%'i geçmemek koşuluyla ekside açacaktır. Sonra gün içinde yükselecektir. Ben de durum böyle olursa sattığım kontratları daha aşağıdan geri alabilirim. Ama henüz bir araştırma yapmadığım için düşüşün silkeleme olduğu hakkında somut bir kanıt gösteremiyorum. Bu akşam sağa sola bakayım, bir de yarın açılışa, o zaman karar veririm.

2. neden: son bir kaç günde gerçekten çok iyi kar ettim, riskimi düşürerek onu korumaya çalışıyorum.


Yükseliş devam ederse, elimde kalan kontratlar bana yetecek, öte yandan düşüşle ilgili henüz bilmediğim bir şey varsa, yani düşüş devam edecekse, riskimi yarıya düşürdüğüm için son bir kaç günlük karım bundan fazla etkilenmeyecek.

Bu arada sabahki +2% tahminim fena patladı:) Aslında patlamadı, gün içinde 2.50%'ye bile yaklaştı ama tutunamadı işte, hep son 1 saat...

MRDIN-AKYO Değişikliği

Biraz önce MRDIN'den çıktım. Beklediğim gibi olmadı performansı açıkçası. Temettüden sonra 7.70'e düşen maliyetimle 7.50'den verince 2,5% gibi bir zararım var.

AKYO bir kaç zamandır ilgimi çekiyordu. Hep yükselmeye çalıştı, endeks bırakmadı bir türlü. Önümüzdeki günlerde endeksin olumlu olmasını beklediğim için AKYO'ya girdim. 1.48 maliyetle. Çok bir beklentim yok açıkçası, 1.6-1.65 civarına gelirse çıkarım.

Gurur Tablosu :-)

Sınavım bitti, gayet iyi geçti. Şimdi sabah söylediğimiz gibi son 3 günün bir değerlendirmesini yapalım. Gerçekten çok yerinde 3 karar verdim bu 3 günde.



İlk kararım bu; şu yazıda IMKB'nin bence dibi gördüğünü, artık bir süre yukarı döneceğini söylemiştim. Çemberle işaretli bölüm, 1 haziran günü benim 66.975 maliyetle uzun pozisyon açtığım yer yaklaşık olarak. Pozisyonu açtığım sırada IMKB 2% civarı eksideydi. Ben bu işlemi yaptıktan sonra o gün 1550 puan yükseldi VOB30.

Ertesi gün,



Sabah Dow Jones'un etkisi ile düşüşle açıldı IMKB, kontratlar da dünkü kapanışa göre 700-750 puan aşağıdan işlem görüyordu. Ben bu düşüşün suni olduğunu düşündüm ve şu yazımda belirttiğim gibi saat 9.45-9.50 civarında 67.750 maliyetle pozisyonumu ikiye katladım(çemberle işaretli bölge)Gün içinde IMKB toparlandı ve VOB30 günü 68.950'den kapadı.

3. kararım ise dün akşam pozisyonu kapatmamak oldu. Sürekli çelme takan Dow'un dün akşam olumlu kapatabileceğini düşünüyordum ve bu düşüncem gerçekleşti, Dow 2.25% artıda kapandı.

Şu an benim elimdeki 67.3625 maliyetli uzun kontratlar, 70.400'den işlem görüyor. Bu da 3 günde yaklaşık 40% kazandım demek. Yükselişin devam edeceğini düşünüyorum.

IMKB Yükselir

Bugün İMKB'nin en az 2% yükseleceğini düşünüyorum. Bankacılık endeksi daha da iyi performans gösterir. Daha fazla yazamıyorum, 9.30'da sınavım var. Akşam son 3 güne dair bir performans değerlendirmesi yapacağım.

2 Haziran 2010 Çarşamba

Pozisyonu İkiye katladım

Biraz önce 67.750'den long pozisyonumu ikiye katladım. Maliyetim 67.3625'e geldi.

1 Haziran 2010 Salı

Yarın İMKB Ne Olur?

Bugün ne olduğuna bakalım önce. Gün içinde yazdığım yazıda İMKB'nin dipte olduğunu, daha fazla düşmesini beklemediğimi, bu yüzden uzun pozisyona geçtiğimi söylemiştim.

Okula sınava gittim, geldiğimde baktım, tam da dediğim gibi olmuş, hatta beklediğimden de iyi, ben pozisyonu açtıktan 15-20 dakika sonra yükselmeye başlamış, kapanışa kadar hiç durmamış. Bu da bana 1550 puan getirmiş.

Ben yarın da yükseleceğini düşünüyorum. Parite 1.23'te. Dow az da olsa artıda. Ve dediğim gibi, bence İMKB dibi gördü. Elbette oldukça riskli bir dönemdeyiz, gerek İsrail sorunu, gerek paritedeki oynaklık, gerek bir türlü bitmeyen Avrupa borç krizi yüzünden bir türlü rahat nefes alamıyoruz. Ama ben bu yükselişin en azından bu hafta devam edeceğini düşünüyorum, büyük bir problem çıkmazsa...

Ha long pozisyonumu ne kadar korurum belli olmaz, son bir kaç işlemimde karımı realize etmediğim için çok kaybettim, artık karım belli bir seviyeye ulaştığında yükselişin devam etmesini beklesem bile karımı realize etmeyi düşünüyorum. Ama yapmak çok kolay olmuyor:)

Yarın duruma göre kapatabilirim pozisyonu, ya da ikiye katlayabilirim. Herhangi bir işlem yaparsam yazmaya çalışırım.

IMKB dipte mi?

Bence evet. O yüzden long pozisyon actim. 66.975 maliyetle. Bu düşüncemde en büyük etken gösterge tahvilin faizinde bir yükselme olmaması, hatta ufak bir düşüş bile yaşanması oldu. Şu an 8.93 bileşik getiriyle işlem görüyor. Ben de bundan yabancıların Türkiye'den çıkmak gibi bir niyetleri olmadığını, borsada suni düşüşlerle mal toplandığını çıkardım. Jesse Livermore'u tekrar hatırlatalım: Fikrimin doğru olduğunu ispatlamanın tek yolu vardı, ona para yatırmak:)

Yalnız büyük sorunlarımız: parite, İsrail, CDS spreadleri, vs.
4.30'da sınavım var, çıkacağım birazdan. Bakalım bütün bunları yenebilecek mi IMKB?

28 Mayıs 2010 Cuma

Kardeş Blog, Sinematek!

Evet, kardeş blogumuz sinematek açıldı!

Sinematek

Sinema yazılarımı da orada toplamaya karar verdim. Finallerim var önümüzdeki hafta, şunlar da bitsin günde 5 yazı yazacağım:)

Bu arada SELGD iki gündür tavandan kapatıyor, gerçi daha maliyetime bile gelmedi ama umutlandırdı... Bir yandan da "endeskten hızlı düştü, hızlı çıkıyor" durumu olabileceğini düşünüyorum. Pazartesi ne gösterecek bakalım.

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Long'a geçtim

Biraz önce 68.200 maliyetle uzun pozisyon açtım. Bugün NYSE açılana kadar düşüş beklemiyorum. Ancak Dow kötü açılırsa düşer, bu da 16.30'a kadar uzun pozisyonda kalabileceğimi gösteriyor. Çok riskli bir pozisyon tutuyorum, olağandışı bir şey olmazsa küçük bir kar edince çıkarım.

Kısa Pozisyonu Kapattım

Bu sabah 68.525'ten kısa pozisyonumu kapattım. Böylece ilk parti kontratlarımdan ~25% kar ettim. 2. parti ise ancak komisyonunu çıkardı.

Dow cuma günü olumlu (+1.30%) kapandı, parite 1.25'in üzerinde, ABD hazine bonoları düştü, ben de risk almak istemedim, karımı realize ettim. IMKB açılışına göre bir karar verip tekrar pozisyon alabilirim.

21 Mayıs 2010 Cuma

Kısa Pozisyonda Devam Edeceğim

Parite amerikan senatosunun finansal düzenleme kararıyla alakalı olarak yükseliyor sanırım, 1.26'yı da geçmiş. Ama böyle bir olay benim işime gelecektir, sanırım kısa pozisyonda devam edeceğim. Açılışı bir görelim de...

Bu arada spot'ta da biraz kaybediyorum tabii, SELGD 0.39'a geldi, Mardin nispeten daha sağlam duruyor. Fakat spottaki kayıplarım Vob kazançlarıma göre çok küçük, zira Vob kontratlarım, spot portföyümün 3 katı. Ayrıca elimdeki kağıtlar da endeksten daha iyi performans gösteriyor.

Mardin temettü ödüyor bugün. Mardin'in kemikleşmiş bir yatırımcı kitlesi var, forumları tararsanız, düzenli biriktiren, gelen temettüleri de aynı kağıda yatıran bir sürü yatırımcısı olduğunu görebilirsiniz. Buna güvenerek sağlam duracağını düşünüyorum, tabii bir 3-4%'lik düşüşe daha dayanabilir mi bilmem.

Şimdi Vob açıldı, kontratlar dünkü seviyelerde dolaşıyor. Garip, gün içinde ne olacak göreceğiz.

20 Mayıs 2010 Perşembe

Yarın İMKB Ne Olur?

Gün içinde 66000 görür, ben de Vob'da kısa pozisyonumu kapatırım. Kapanışı nereden yapar bilmem. Dow çok kötü kapandı, -3.60%, günün en düşük değeri sayılır. Buna paralel olarak Amerikan hazine bonoları da yükselişte. Euro-dolar paritesi hariç her şey düşüşün devam edeceğini işaret ediyor. Parite ise tam tersine çalışıyor, 1.25'i geçti, bir ara 1.26'ya dayandı. Neden olduğunu anlayan varsa bana da söylesin.

Kısayı kapatırım dedim ama elbette sabah parite+açılış ne gösterecek belli olmaz. Bu volatiliteyle sabah kalktığımda pariteyi tekrar 1.22'ye dönmüş bulursam şaşırmam. Öyle bir durumda da kısa pozisyonda devam edebilirim. Açılış da önemli elbette.

Yarın epey önemli bir gün aslında ama saat 10.30'dan sonra okulda olacağım için ara sıra kontrol etmek dışında ekran karşısında olamayacağım. Herhangi bir işlem yaparsam yazmaya çalışırım.

19 Mayıs 2010 Çarşamba

IMKB Perşembe Günü Yönünü Bulacak

Parite 1.22'yi de aşağı kırdı, euro-TL sabit ama Dolar-TL 1.56'yı geçti. Avrupa borsaları 2-3% civarı ekside.

19 Mayıs araya girmeseydi bugün sert bir düşüş olacaktı IMKB'de de. Parite toparlanmazsa Perşembe yaşanacak o sert düşüş. Benim short kontratlar da epey değerli görünüyor gözüme şu an.

Saat 00.30 itibariyle: Parite toparlandı(1.24'ü geçti) ama doların düşmesiyle toparlanmasını bekliyorduk, euro'nun yükselmesiyle değil. Dolar 1.57'ye çıktı, euro 1.94'e. IMKB'nin yarın sert bir düşüş (-3% civarı) yaşayacağını tahmin ediyorum.

Dow -0.63% ile kapandı bu arada, onda da daha yüksek bir düşüş bekliyordum açıkçası.

18 Mayıs 2010 Salı

IMKB Yön Arıyor

IMKB nereye gideceğini bilemiyor sanki.. Bu gibi durumlarda çok sert düşüş ya da yükselişler beklemiyorum. . Jesse Livermore "Eğer bir fikriniz varsa, ona para yatırmalısınız" demiş zamanında. Ben de belli direnç destek noktaları belirleyerek oralara göre işlem yapıyorum.

Direnç destek noktalarını kendim belirlemiyorum henüz. hisse.net adlı forumda xtraderx rumuzlu moderatör her akşam rotasını yayınlıyor(Anahtar) O rotaya bakmadan vob'da işlem yapmam. Tamamen uymuyorum ama bir göz atarım her akşam, size de tavsiye ederim.

Şimdi de 70.875 maliyetle kısa pozisyondayım. Yeterince düştüğüne inandığımda kısadan uzuna geçeceğim. Umarım IMKB yönüne karar verdiğinde ters pozisyonda yakalanmam.

14 Mayıs 2010 Cuma

Kaldıraç nedir?

Finans piyasalarında kaldıraç kullanmak, aldığınız bir pozisyonun bir kısmını kendi varlıklarınızdan, bir kısmını da borçlanarak karşılamanız demektir. Bu tarz kavramları örnekle anlatmak her zaman daha kolaydır.

Vob'dan yola çıkarak anlatalım. Şu an Vob'da işlem gören IMKB30 kontratları için yatırmanız gereken teminat kontrat başına 805 TL. Vob'da pozisyon büyüklüğü (İMKB30 endeksi / 1.000)x100 TL formülüne göre hesaplanıyor. IMKB30 kontratı bu akşam 69,750'den kapattı, yani tam kapanışta alış ya da satış yapan kişi, 6975TL' lik bir pozisyon açmış oldu.

805 TL yatırarak 7000TL'lik bir pozisyon açmak kulağa çok hoş gelebilir. Endeks 70,000'den 72,000'e çıktığında kontrat başına 200 TL (25%) kazanırsınız. Teminatınız her gün hesaplanır, ertesi gün hesabınıza geçer. Ama tabii ki 68,000'e düştüğü takdirde de 25% kaybedersiniz ve aracı kurumunuzdan teminat tamamlama çağrısı gelir. Yani yatırdığınız teminat artık yeterli değildir, ekleme yapmanız gerekiyordur. Eğer yatırmazsanız, aracı kurum hala 600 TL teminatınız olduğu halde pozisyonu kapatma hakkında sahiptir.

Kaldıraç kullanmak getirinizi katlar , çünkü aldığınız riski de katlar. Scalping nedir? başlıklı yazımda belirttiğim gibi, 1'e 400'lük astronomik kaldıraç oranları sadece forex piyasalarında bulunur ve yatırdığınız bütün parayı 5 dakika içinde kaybetmenize sebep olabilir.

Elbette kaldıraç oranı yatırımcının kendisine kalmıştır, Vob'da 1610 TL yatırıp tek kontrat açarsanız, kaldıraç oranını yarıya düşürmüş olursunuz. Bu getirinizi de sınırlayacaktır tabii ki.

Sonuç olarak, kaldıraç faydalı birşeydir, her bütçeden yatırımcıya (ya da spekülatöre) tahminlerini kazanca çevirme şansı verir, herkesin kendi algısına göre bir risk seviyesi belirlemesine yardımcı olur.

Scalping nedir?

Aslında çok da önemli bir kavram değil scalping, ama hem önceki yazılarımdan birinde bahsetmişim, hem de forex hakkında bir iki şey söylemek istiyorum.

Scalping, küçük karlar amacıyla çok kısa süreli pozisyon almak anlamına gelir. Bir-iki kademelik artışlar için pozisyon alan scalper, istediğini elde edince hemen pozisyonunu kapatır. 10000'de 1'lik yükselişten bile kar edebilmek için elbette kaldıraç kullanmak gerekmektedir. Bunun için de en uygun yer forex piyasalarıdır. Sanıyorum 1'e 400 sınırına dayanmış durumda kaldıraç oranları. (kaldıraç nedir?) Bu da çok yüksek bir risk aldığınız, yatırdığınız parayı 15 dakika içinde kaybedebileceğiniz anlamına geliyor.

Şimdi yazımızın asıl konusu, forex piyasasına geçelim. Forex piyasası, her çeşit dövizi alıp satabileceğiniz, cumartesi-pazar hariç 24 saat açık olan, günlük 3-4 trilyon dolar işlem hacmine sahip bir piyasadır. Çeşitli aracı kurumlar bu piyasada işlem yapmanızı olanaklı kılar, fakat ben daha önce hiç işlem yapmadığım için aracı kurumlar hakkında bilgi veremeyeceğim.

Finans ve ekonomi bloglarına aşina olan arkadaşlar kesinlikle daha önce reklamlarını görmüşlerdir forex'in. "maaşıma zam istiyordum, gerek kalmadı, forex'e 100 dolar yatırdım 10000 dolar yaptım" tarzı reklamlar. Umarım bunlara kimse inanmıyordur. İnanmamak için şöyle bir nedenim var, bu tarz reklamlar iki çeşit kurumdan geliyor:
1. Forex işlemlerine aracılık yapan kurumlar
2. Bahis/kumar siteleri

Bir firmanın bu çeşit reklamlar vermesi için sizin üzerinizden sağlam paralar kazanıyor olması gerek. Nitekim Ekonomi Türk de bir kaç yazısında bu kurumların handikaplarından bahsetmiş, dövizin yönünü kısa vadeli olarak tahmin etmenin imkansız olduğunu söyleyerek, bu şekilde para kazanmaya çalışmanın kumardan farklı olmadığını söylemişti. Tek bir farkı var bence, forex yasal.

Ekonomi Türk'ün konu ile ilgili bir kaç yazısı için:

Forex Piyasalarında Para Kaybetmenin Sırları

Forex ile nasıl para kaybedilir?
Forex trend analizi ile başkalarını nasıl zengin edersiniz?

10 Mayıs 2010 Pazartesi

MRDIN'e Geri Döndüm

Evet, 1 ay kadar önce nakite geçtiğimde çıkmıştım Mardin Çimento'dan. Bugün AB'nin kurtarma paketi sayesinde hem benim, hem piyasaların Yunanistan ve diğer avrupa ülkeleri hakkındaki endişeleri yok oldu. Hatta IMKB'deki endişe öyle bir yok oldu ki an itibariyle IMKB100 endeksi 7.20% artıda:)

Ben de biraz önce okuldan geldim, Mardin Çimento'nun henüz yeterince primlenmemiş olduğunu gördüm. 3 aylık bilançosu kötü geldi ama ben 21 Mayıs'ta dağıtacağı temettü sonrası primleneceğini düşünüyorum. Artık portföyüm şu şekilde:

50% SELGD
25% MRDIN

7 Mayıs 2010 Cuma

Neler Oluyor?-2

Ekonomi Türk'ün bu konudaki yazısına da bir göz atın derim, Editör medyaya sert çıkmış:

Amerikan Borsalarında Neler Oluyor?

6 Mayıs 2010 Perşembe

Dow Jones Kapanış : -3.2%

DJI -3.20% ile kapandı. gün içinde -8.2% düşüş, sanıyorum en son 1987'de olmuş. Lehman Brothers battığında nasıldı acaba? Şimdi bakamayacağım ona, ders çalışmam lazım ama öyle ilginç bir durum ki , şu an bir türlü derse odaklanamıyorum. Forumlarda da müthiş bir panik var, herkes birbirine ne olduğunu soruyor....

Sebep olarak teknik bir hata diyen var, stop-loss'ların zincirleme bir şekilde çalıştığını söyleyen var. Bu söylentiler bana çok mantıklı gelmiyor açıkçası, şu an durum çok olumsuz bence. Bir süre izlemekte fayda var, sonuçta benim için kazanmaktan önce kaybetmemek gelir...

Neler Oluyor?

Yarın çok karanlık bir gün olacak galiba....

Dow Jones -8% gördü, sonra +5% yapıp -3%'ye geldi. Şimdi de -4% seviyesinde seyrediyor. Ben kısa borsa hayatımda gün içinde böyle bir volatilite görmedim. Ama beni boşverin, forumlara bakıyorum, galiba kimse görmemiş.

Yarın SELGD büyük ihtimal tabana çakılacak. Çok önemli değil, satış işi olursa en büyük krizde bile yükselir, satış olmazsa da endeks 100.000 olsa hareket etmez. Diğer kağıtları da daha önce elden çıkardığımdan endeksle çok işim yok. Düşüş durduğunda alışa geçerim.

Ben yazmıştım ama bu Yunanistan işi bu kadar basit değil diye...Kriz kahini Jacks Or Better:)

İşte burada..

Yarın son vizem var, haftasonu belki dinlenirim, pazartesi kesin görüşürüz...

26 Nisan 2010 Pazartesi

Vob İçin Hangi Aracı Kurumu Kullanmalı?

Bir süredir bu soruya cevap arıyorum. Şimdilik daha önce belirttiğim gibi İş Bankası'nı kullanıyorum ama fahiş komisyon oranları beni bir aracı kurumda hesap açtırmaya zorluyor.

Forumlarda falan okuduğum kadarıyla hemen hemen bütün bankalarda komisyon oranı XU30 için 7. 5 lira civarı imiş(sanıyorum pozisyonun 1/1000'ine denk geliyor) Gerçekten çok yüksek bir rakam. Günde 2 kontratla al-sat yapsanız bile 30 lira komisyon vereceksiniz. Aylığa vurduğunuzda ise büyük ihtimal bankanız sizden kat kat fazla kazanacak.

Yüksek komisyon oranlarının bir handikapı da küçük karlar için çok kısa süreli pozisyon (scalping nedir?) almanızı engellemesi. Sonuçta bir pozisyon aldığınızda bunun 6 kademesi komisyona gidiyor, ancak 7. kademeden sonra kar etmeye başlıyorsunuz. Bu da pozisyonunuzu kapatmanızı zorlaştırıyor, zarara uğratıyor.

Forumlardaki küçük çaplı araştırmalarımdan sonra gedik yatırım ve sanko menkul ile görüşmeye karar verdim. Komisyon oranlarını sitelerinde belirtmemişler, siz telefon numaranızı veriyorsunuz, onlar sizi arayıp söylüyorlar. Sanırım bu uygulamanın sebebi müşteriye özel komisyon oranları belirlemeleri, bu da bana bir pazarlık şansı doğuruyor:) Ama elim çok kuvvetli değil bu pazarlıkta, zira hala öğrenciyim ve işlem hacmim bana özel bir muamele yapılmasını sağlayacak kadar yüksek değil. Kontrat başına 1 tl civarında bir komisyondan bahsediliyor, bence şahane bir rakam.

Sonuç olarak vob hesapları için her durumda aracı kurumların bankalardan daha iyi olduğu söyleniyor. Vizelerim bitse kurumlarla görüşüp daha ayrıntılı bir araştırma yapacağım ama bitmek bilmiyor. Önümüzdeki 2 haftada 6 tane vizem var, çok seyrek yazabileceğim yani.

Bu süre içinde spotta işlem yapmayı düşünmüyorum, portföyümde de bir değişiklik yapmadım. Ara sıra vob'da gün içi küçük pozisyonlar alıyorum, aynı gün kapatıyorum, yani endekse dayalı uzun vadeli bir tahmine dayanmıyor pozisyonlarım.

Sonunda kararımı verdim:
Vob için en iyi aracı kurum hangisi?

19 Nisan 2010 Pazartesi

Yoğunluk Nedir? :)

Evet, 10 ders alıyorum demiştim ya, 2. vizeler başladı, artık 2 hafta süresince sınırlı vakit ayırabileceğim bloga. Hafta sonu bilgisayarıma format attım, performansı çok düşmüştü, şimdi daha iyi gibi duruyor. Önümüzdeki hafta sonu da memlekete ailemi görmeye gideceğim, bir süre sizi ihmal edeceğim yani.

Bu sürede kitap okumak isterseniz, Bir Borsa Spekülatörünün Anıları'nı şiddetle tavsiye ederim, en sevdiğim kitaplardan biridir. 80-90 yıl önce yazılmış bir kitabın hala bu kadar geçerli olması şaşırtıyor beni. Ayrıca dili çok akıcı.. Borsa hakkında hiçbir şey bilmeseniz de, artık işin kurdu olsanız da Jesse Livermore'dan öğreneceğiniz çok şey var...

16 Nisan 2010 Cuma

Ekonomide Hurafeler ve Gerçekler

Ekonomi Türk'ün aylardır merakla beklediğimiz kitabı sonunda raflarda yerini almış! Hatta tükenmek üzereymiş, 2. baskıya kalmayın derim...

Liberte yayınlarından çıkan kitabın fiyatı 9.80 TL imiş, en kısa zamanda edineceğim.

Kitabı incelemek için: Liberte Yayınları

Ekonomi Türk'te kitapla ilgili yazı ve Deniz Gökçe'nin önsözü için:

Ekonomi Türk Kitabı Piyasaya Çıktı, Tükenmeden Alın

15 Nisan 2010 Perşembe

Faizler Enflasyonu Nasıl Etkiler?

Aslında bu kavramın bilimsel bir ismi var: parasal aktarım mekanizması (transmission mechanism of monetary policy) Fakat amaçlarımdan biri de kabaca temel ekonomi bilgilerini vermek olduğundan böyle bir başlık seçtim.
Merkez bankalarının enflasyonla mücadele silahlarının en güçlüsü, şüphesiz faiz oranlarıdır. İkisi arasındaki ilişki "faizleri arttırırsak enflasyon düşer, azaltırsak enflasyon yükselir" şeklindedir. Fakat neden böyledir? Kabaca talepteki değişimden dolayı diyelim ve şemamız üzerinde tek tek nelerin etkilendiğini anlatalım.



Official Rate(Resmi Faiz): Yani merkez bankası'nın belirlediği kısa vadeli faiz. Bundaki değişimin diğer parçaları nasıl etkilediğini inceleyeceğiz. Kolaylık açısından faizlerin yükseldiğini varsayalım, düşmesi durumunda da bütün söylediklerimin tersi gerçekleşecek.

Market Rates(Piyasa faizleri): Merkez bankası faizleri yükselttiğinde, piyasadaki faizler de hemen tepki verecektir. Yani bankalar da kısa vadeli faizlerini yükseltecektir. Fakat uzun vadelilerin tepkisini bilmek daha zor, çünkü uzun vadeli faizler piyasanın geleceğe dair beklentilerini de yansıtır. Kısaca kısa vadeli faizleri merkez bankası, uzun vadelileri piyasa oyuncuları belirler diyebiliriz.

Asset Prices(Varlık Fiyatları): Faizler yükseldiğinde, tahvil ve hisse senedi fiyatları düşer. Tahvil fiyatları düşer çünkü beklenen nakit akışları daha yüksek bir oranla iskonto edilecektir. Aynı şekilde hisse senetlerinin beklenen getirisinin şimdiki değeri daha az olacaktır. Fiyat hesaplamayı bilmeyenler için biraz karışmış olabilir, şöyle diyelim; 1 yıl sonra 100 lira alacaksınız. Faizler 15%'ken bunun değeri 86.95TL'dir. Fakat faizler 20%'ye çıkarsa, yatırımcı da artık 20% getiri isteyeceğinden, elinizdeki 100Tl alacağın değeri 83.33'e düşer. Tahvil değeri hesaplamayla ilgili bir yazı yazarım yakında. Diğer bir varlık grubu ise fiziksel varlıklar yani evler... Ev alırken borçlanmak oldukça yaygın olduğuna göre, borçlanma maliyeti(faiz) arttığında, ev alanların sayısı da azalacaktır. Bu da ev fiyatlarının artışında bir azalmaya, ve bazı özel durumlarda ev fiyatlarında düşmeye sebep olabilir(ev fiyatları için faiz artarsa ev fiyatları düşer demek o kadar kolay değil)

Expectations/confidence(Beklentiler/güven): Bireyler açısından bakıldığında, faizler arttığında harcamaları kısma eğilimi beklemek mantıklı. Çünkü artık tasarruf ettikleri miktara daha fazla getiri elde edebilecekler. Ayrıca varlık fiyatlarındaki düşüş de, servetleri azalan bireyleri daha fazla tasarruf etmeye yönlendirecektir. Bu da genel talepte bir düşüşe neden olacaktır.
Şirketler açısından bakıldığında ise, faiz arttırımı, yine harcamaları kısma anlamına gelecektir. Borçlanmak daha pahalı olacağı için, bazı yatırımlar ertelenecek, ya da iptal edilecektir. Faizler 10%'ken kabul edilecek bir proje, 15%'e çıktığında reddedilebilir, çünkü artık getirisi riski karşılamıyordur. Ayrıca faizler yükseldiğinde kur da düşeceğinden, özellikle ihracat yapan şirketler için yatırımlar daha da azalabilir. Çünkü artık ihraç edilen mallara talep azalacaktır.

Exchange Rate(Kur): Kuru etkileyen bir çok farklı şey olsa da, bir ülkede gerçekleşen faiz arttırımının o ülkenin parasının değer kazanmasıyla sonuçlanması beklenir. Bu da ithalat fiyatlarını düşürür, özellikle enerji fiyatlarının düşmesinin enflasyona büyük etkisi olur.

Faiz değişimi başka birçok şeyi de etkiler fakat en önemlilerinin bunlar olduğu kabul edilir. Bu faktörlerin hepsi birleştiğinde, azalan talep ve ithalat maliyetlerinin düşmesi ile birlikte enflasyonda da bir azalma beklenir. Tabii bu hemen gerçekleşen bir şey değildir, sonuçların netleşmesi en az 2-3 çeyrek sürecektir.

Bu arada şemada tek tek bahsetmediğim kısımlar da oldu, onların da Türkçe karşılıklarını vereyim, aslında hepsinden bahsettim zaten diğer başlıklar altında:

Domestic demand: Yerel talep
Net external demand: Dış talep
Total demand: Toplam talep
Domestic Inflationary Pressure: Yerel enflasyonist baskı
Import Prices: İthalat fiyatları


Ekonomi Türk'ün Büyük Başarısı

Ekonomi Türk'te İnan Doğan'ın Roubini's Popularity vs. S&P 500: Dr. Doom or Dr. Realist? adlı yazısı dünyanın önde gelen finans sitelerinde (yahoo finance, vb) ilk sayfalardan verilmiş, kendisini tebrik ediyorum.

Yazının verildiği siteleri de şuradan görebilirsiniz.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Munzam Karşılık Nedir?

Munzam karşılık (reserve requirement), bankaların topladıkları mevduatların merkez bankasındaki hesaplarında tutmak zorunda oldukları kısmına denir.

Her banka, topladığı mevduatın bir kısmını merkez bankasında tutmak zorundadır. Önceleri iflas riskine karşı az da olsa koruma sağlanması amacıyla çıkarılan bu kural, günümüzde daha çok bir piyasa likiditesi kontrol aracı olarak kullanılmaktadır. Bankaların merkez bankasına yatıracakları munzam karşılıklar, merkez bankasının açıkladığı "munzam karşılık oranı"'na göre belirlenir. Bu oran arttığında piyasada likidite azalır(çünkü daha çok para merkez bankasında durur), oran azaldığında piyasada likidite artar.

Likidite kontrol araçlarından biridir fakat çok sık kullanılmaz, "bugün munzam karşılık oranı 5%, yarın 7% " gibi bir durum söz konusu değildir. TCMB en son 6%'den 5%'ye düşürmüştü 16.10. 2009'da, bildiğim kadarıyla ondan beri bir değişiklik olmadı. Şu an Türkiye bankaları için munzam karşılık oranları:

TL için: 5%
Döviz için: 9%

Dediğim gibi munzam karşılık oranı sadece uzun vadeli likidite kontrolü için kullanılabilir( 6'dan 5'e düşürüp krizde likiditeyi arttırmak gibi amaçlarla)

Ek: Yazıyı yazdığım tarihteki oranlar artık geçerli değil. Geçtiğimiz günlerde bu oranlar TL için %5.5'e, döviz içinse %11'e yükseltildi. Değişiklikler oldukça yeni eklemeler yaparım.

Ek2: Son oranları Güncel Zorunlu Karşılık Oranları adlı yazımızdan takip edebilirsiniz.

13 Nisan 2010 Salı

AKENR Fiyaskosu

Bugün gireceğim demiştim ya, girdim, 4.70 maliyetle...
Ama Allah'tan 4.60'larda takılınca tavana gitmeyeceğine karar verip 4.58'den kapattım pozisyonu.

Demiştim ya başında durmazsam bu pozisyonları açmam diye, iyi ki öyle yapmışım, 4.26'dan kapattı kağıt. Kalanlara sabır diliyorum.

Fırsat Maliyeti nedir?

Fırsat Maliyeti (opportunity cost) en iyi 2. alternatifin getirisidir. İlkini seçtiğiniz için bu getiriden vazgeçmiş oluyorsunuz ve bu da sizin için bir maliyet.

Örneğin, elimizdeki iki alternatif, "fabrika kurmak" ve "paranızı faize yatırıp gül gibi geçinip gitmek" olsun. Eğer fabrika kurarsanız, faiz getirisi sizin fırsat maliyetiniz olacaktır. Fabrika kurduğunuzda faizden daha fazla getiri elde etmelisiniz ki, onu seçmenizin bir anlamı olsun. Bu yüzden fırsat maliyeti önemli bir performans ölçüsüdür, tabii 2. en iyi alternatifin ne olduğunu doğru seçmek kaydıyla.

AKENR

AK Eneriji bölündü bugün. 15% ağırlık vererek girmeyi düşünüyordum, ama sabah dersim vardı ve bu tarz işlere ekran başında olmadığım sürece asla girmem. İşler her zaman tersine dönebilir ve bu durumlarda kaybınız yüksek olur.

Derse gitmesem mi diye düşündüm ama sadece bir ders devamsızlık hakkım kaldığı için girmeye karar verdim. Kredisiz türkçe dersi, bana epey pahalıya maloldu (fırsat maliyeti nedir?)

Neyse 2. seans duruma göre girebilirim, 4.80 civarı bir maliyetin uygun olacağını düşünüyorum, yarın ilk seansta da çıkarım. (duruma göre, yarın da sabah dersim var ama bakacağız artık bir çaresine)

12 Nisan 2010 Pazartesi

IMF ve Yunanistan

Ekonomi Türk'te IMF ve Yunanistan hakkında güzel bir yazı okudum, bence siz de okuyun:

Imf'nin uyguladığı faiz oranları ne kadardır?

Yabancıların Aldığı Kağıtlar

Borsada ara sıra bazı kağıtlarda yabancı alımları olduğuna, bu kağıtların yakın zamanda prim yapacağına dair şeyler gelir insanın kulağına. Ben daha önce hiç yabancılar ne almış diye merak edip ona göre işlem yapmadım, açıkçası bu şekilde anormal getiri elde edilebileceğini de düşünmüyorum. Ama 2 aydır imkb'nin yayınladığı "Yabancı Banka/Aracı Kurum veya Şahıs Nam ve Hesabına Gerçekleştirilen İşlemler" dosyasına bakıyorum ve bunlara göre işlem yapmanın ne kadar getiri sağlayacağını test etmeye karar verdim.

Testimiz çok basit olacak, yabancıların en çok aldığı 5 kağıdı seçip bir portföy oluşturacağız, bunun endekse göre ne durumda olduğuna bakacağız. Eski verileri kullanarak da test edebiliriz elbette, ama bu bana daha eğlenceli geldi, ayrıca endeksin artık yataya gireceğini(ya da düşeceğini) düşündüğüm için, bundan sonra kağıtların bireysel performansının daha fazla ön plana çıkacağını düşünüyorum. Siz isterseniz kendiniz bakabilirsiniz, veriler burada.

Diğer bir sorunumuz kağıtların performansını nasıl değerlendireceğimiz konusunda. Bu yabancı alımı verileri ayın kaçında yayınlanıyor bilmiyorum. Bunu öğrenince, (biliyorsanız yorum bırakın lütfen) ona göre düzeltebiliriz ama ben şimdi ayın 1'inde yayınlandığını varsayarak o zamandan beri performanslarına bakacağım, bunu da birkaç ay devam ettireceğim. Bakalım ne çıkacak, yabancıları takip ederek anormal getiri elde edebilecek miyiz?

Kağıtları sıra ile yazıyorum, tek tek verileri de vereceğim: AKBNK ,ARCLK, DOHOL, GSDHO ve VAKBN

Şimdi kağıtlar 12 gündür ne yapmış onlara bakalım. Alım satım mikarlarını da şuradan indirebilirsiniz.

AKBNK 5,1%
ARCLK -1,6%
DOHOL 0%
GSDHO 7.37%
VAKBN 1,5%

31 Mart-12 Nisan arası Portföyümüzün getirisi de 2,474% oluyor bu duruma göre.

Aynı dönemde XU100 56.538'den, 58.822'ye çıkmış. Yani 4% artmış. Yabancılar, endeksin altında getiri elde etmişler.

Bir dahaki sefere maliyetlerini de ekleyeceğim tabloya. Haftada bir bakarız artık ne yapmış yabancı kağıtları diye. Her ay yeni veri geldikçe portföye kağıt ekleyip çıkarırız.

Sadece yabancı işlemlerine bakarak alım satım yapıp anormal getiri elde etmeye çalışmak oldukça iyimser, naif bir yaklaşım kanımca. Ama ciddi borsa kitaplarında bile yabancı alımlarına dikkat etmek gerektiği söyleniyor. Ne kadar önemli bir gösterge olduğunu zamanla göreceğiz.

Vob Hesabı Nasıl Açılır?

Önce vob'daki işlemlerden değil de, nasıl vob hesabı açacağınızdan bahsetmek daha mantıklı gibi. Zira vob'da öyle imkb gibi istediğiniz zaman işlem yapmaya başlayamıyorsunuz.

Diyelim ki vob'da imkb30 shortlamaya (kısa pozisyon nedir?) karar verdiniz, ama henüz bir vob hesabınız yok, ne yapacaksınız?

Yapacağınız ilk şey, bankanıza veya aracı kurumunuza gidip "vob işlemleri yapmaya yetkili bir yatırım hesabı" açtırmak. Bu da her şubeden yapılamıyor. Vob hesabı açmaya yetkili şubeler var ve bunlar haricindeki şubelerden hesap açılamıyor. En azından İş Bankası için durum bu. Ben işlemlerimi İş Bankası üzerinden gerçekleştiriyorum, ara sıra sorun yaşasam da, her zaman sempati ve güven duyduğum bir kurum olmuştur.

Vob hesabı açma yetkisi olan bir şube buldunuz diyelim, vob işlemleri yapabileceğiniz yatırım hesabı için 25-30 belge imzaladıktan sonra size hesabınızın 3 gün içinde açılacağını söylüyorlar, benimki 3 haftada açıldı. Açıkçası ben de çok üzerine gitmedim, o sıralar vob'la yeni yeni ilgilenmeye başlıyordum ve bu süre bana işlem yap(a)madan öğrenme süresi verdiği için bir bakıma iyi bile oldu.

Hesabınız açıldıktan sonra da hemen işlem yapamazsınız. Önce yatırım hesabınıza para yatırmanız, ardından bu hesaptan takasbank'a teminat yatırma talebi göndermeniz gerekli. Teminatınız takasbank'a geçtiğinde işlem yapmaya başlayabilirsiniz.

Vob'da işlem gören sözleşmeler, fiyatları, gerekli teminatlar vb bilgileri buradan takip edebilirsiniz.

İş Bankası İnternet Şubesi

Güvenlik amacıyla bir mobil onay sistemi getirmiş olan internet şubesi. Diğer bankalarda var mı bilmiyorum. Olay şöyle gerçekleşiyor:
Müşteri numaranızı ve şifrenizi giriyorsunuz, telefonunuza bir mesaj geliyor, o mesajdaki 4 haneli kodu girmeden hesabınıza giriş yapamıyorsunuz.

30 dakikadır şöyle gerçekleşiyor:

Müşteri numaranızı, şifrenizi giriyorsunuz, telefonunuza mesaj falan gelmiyor," tekrar yolla" tuşuna basıyorsunuz, yine bir şey yok, çıkıp tekrar giriyorsunuz, yine aynı prosedür, en sonunda "tekrar yolla"ya tıkladığınızda öncekilerle birlikte 5-6 mesaj birden geliyor, telefonunuz hata veriyor, tekrar kapatıp açıyorsunuz, bu arada internet şubesine giriş süresi doluyor, ÇILDIRIYORSUNUZ!

Ama girdim sonunda

11 Nisan 2010 Pazar

E-Posta Üyeliği

Sol taraftaki kutucuğa e-posta adresinizi yazıp "subscribe" tuşuna tıklarsanız, borsa günlüğü'ndeki yeni yazıların linkleri, günlük olarak e-posta adresinize gönderilecek. Yani bütün güncellemeleri günlük olarak takip edebileceksiniz. Kaçırmayın derim:)

SELGD, Analiz ve Yorum

Aşağı yukarı 5 aydır portföyümün 25%'i gözaltı pazarında işlem gören SELGD'da bağlı durumda idi. Beklediğim gibi bir performans göstermedi açıkçası, 0.44 maliyetim vardı, bu 5 aylık sürede kağıdın gördüğü en düşük seviye 0.32, en yükseği de 0.52 oldu. Şu an kağıda sahip bütün küçük yatırımcılar illallah demiş durumda, çünkü kağıtta 2 aydır hiçbir hareketlilik yok.

Kağıda giriş nedenim satış beklentisi idi, primlenmemiş bir satış beklentisi olduğunu düşünüyordum. Hala da öyle düşünüyorum. VBG Holding'le görüşmelere tekrar başlayacaklarını söylediler, hatta SPK'dan esas sözleşme değişikliği için ön izin aldılar. VBG denizcilik alanında faaliyet gösteriyor, Selçuk Gıda ise kuru meyve ihracatı. Bu yüzden satışın gerçekleşmesi için esas sözleşmenin değişmesi gerekiyor. SPK'nın verdiği iznin süresi kısa bir süre içinde dolacak.

Cuma günü, SELGD'daki pozisyonumu 2'ye katladım, artık portföyümdeki ağırlığı 50%. Maliyetim de 0.45'e çıktı. Bu işlemdeki en büyük gerekçem, SELGD'nın perşembe akşamı açıkladığı bilanço.

Selçuk Gıda 2009 yılı konsolide bilançosunda 1.951.650 TL kar açıkladı. Bu karın büyük kısmı "diğer faaliyet gelirleri" kaleminde bulunuyor. Ayrıntısına baktığımız zaman (şurada, sf. 36) bu faaliyet gelirlerinin bir kısmının şüpheli alacaklardaki değişimden kaynaklandığını görüyoruz.

Diğer faaliyetlerden Gelirler

Konusu Kalmayan Karsılıklar 7.381.148
Diger Olagan Gelir ve Karlar 536
Olagandısı Gelir ve Karlar 23.114
Diger Faaliyetlerden Gelir ve Karlar 1.259.510
Diger Olagandısı Gelir ve Karlar 1.986.151
Önceki Dönem Gelir ve Karları 5.811

Diger faaliyetlerden giderler

Karsılık Giderleri (-) 6.792.244
Çalısmayan Kısım Giderleri 19.218
Önceki Dönem Giderleri 185.577
Diger olagan giderler ve zararlar 1.875.617

Yaklaşık 500.000Tl'si italik yazılı kalemlerdeki farklardan oluşuyor, bunlar da şüpheli alacaklardaki değişimi veriyor.

Peki bu "diğer faaliyetlerden gelir ve karlar" ve "diğer olağandışı gelir ve karlar" nereden geliyor? Bilançoya baktığımızda, yatırım amaçlı gayrimenkuller kaleminde 2.000.000 liralık bir azalma görüyoruz. Yani şirket 2.000.000 liralık gayrimenkul satmış(zaten biliniyordu bu-amacım yöntemi göstermek)

"Ee, madem şirket kar etmiyor, neden pozisyonunu büyüttün?" sorusuna geçebiliriz artık. Birkaç sebebi var:

1. Şirket şüpheli alacak dengesini artıya çevirmiş, önceki yıllarda zararının çoğu bu kalemlerden geliyordu. Şirketin pek iyi yönetilmediği, ya da mali tablolarda usulsuzluk yapıldığına dair söylentiler vardı, gerçekten bir garipti, 7-8 milyon şüpheli alacak mı olur? Şimdi biraz toparlanıyor mu acaba?

2. Ticari faaliyetlerden de 750.000 lira kar etmiş. Gerçi geçen yıl bu rakam 2.000.000Tl imiş ama yine de ticari faaliyetlerden kar etmesi yeterli şimdilik. Hem artık daha az şüpheli alacak yazıyor:)

3. En büyük neden bu bilançodan sonra tahtanın hareketlenmemesi oldu. Şirket satışı gerçekleşmeyecek olsa, malı küçük yatırımcıya yıkmak için 2-3 tavanlık bir seri gelirdi bence. Sonrası malum, serbest düşüş. Ama böyle bir şey olmadı. Bu da bende satışın gerçekleşeceği umudunu arttırdı.

4. Şirketin batma ihtimali olduğunu düşünmüyorum. Tek borcu yaklaşık 3.000.000 liralık SSK borcu, o yüzden gözaltı pazarında zaten.

5. Satış ihtimali gerçekleşmezse, 3. maddede yazdığım işlemin yapılacağını düşünüyorum. Buna da hazırlıklıyım. Yani, 2-3 tavan gelirse, elimdeki malın yarısını satacağım. Böylece çıkış yapaysa, zarar etme ihtimalim kalmayacak. Gerçekten satılacaksa da, kalan yarısı da bana yetecektir.

6. Kağıt şu an IMKB'nin bence en ucuz kağıdı. Gözaltındaki diğer kağıtların bilançolarını inceleyin, çoğu SELGD'dan kötü durumda olduğu halde fiyatı daha yüksektir.

İşte SELGD hissesi almak için 6 neden:) Ama handikaplarından da bahsetmezsek olmaz:

1. Sonuçta bu kağıt gözaltı pazarında. Bu pazara büyük paralar yatırmak çok riskli olabilir.
2. Daha önce 2 kez satış haberleriyle küçük yatırımcıya mal yıkılmış, epey bir zarar ettirilmiş. İki satış denemesi de fos çıkmış.
3. Kağıdın 98,69%'u halka açık. Yani yönetenlerin şirkette çok az payı var. Bu bence çok büyük bir handikap. Kağıdın tamamı küçük yatırımcıda olabilir, senelerce bekleyebilirsiniz.
4. Şirket pek iyi yönetilmiyor, daha fazla uzatmayacağım ama şüpheli alacak kalemleri gerçekten garip, ayrıca şirketin gözaltı pazarına düşüş hikayesi de çok garipti. Ayrıntısı ile hatırlamıyorum ama inanılmaz bir ihmal (umarım ihmaldir) vardı.

İşte bunlar da aklıma gelen handikaplar. Karar sizin, ben küçük portföyümün yarısını buraya yatırabileceğimi düşündüm. Eğer 40 yaşlarında olsaydım ve 15 yıllık birikimimi yönetseydim, asla gözaltındaki bir kağıda 5%'ten fazla ağırlık vermezdim. Kendi kararınızı verin, Yatırım Tavsiyesi Değildir, saygılar:)

Bir de şuna bakın, 18 Şubat 2011: SELGD Nereye Gider?

10 Nisan 2010 Cumartesi

Recovery Rate Nedir?-2

Recovery rate nedir? başlıklı yazımda, recovery rate'in tanımını vermiş, konu biraz uzayınca da okuyucumu sıkmamak adına daha fazla bilgi isteyenler için recovery rate 2 başlıklı bir yazı daha yazacağımı söylemiştim.

Devam edelim. En son şirketlerin neden bütün tahvilleri "senior" olarak çıkarıp daha ucuza borçlanmadıklarını sormuştuk, bu yazı da o soruya odaklanacak. Ancak önce bir iflas durumunda neler olacağını anlatalım.

Büyük bir şirket iflas ettiğinde, önce bütün varlıkları satılır ve nakite çevrilir. Bu paradan önce şirketin borçları ödenir. Eğer şirket teminatlı(secured) tahvil çıkarmışsa, teminat nakite çevrilir, diğer borçlulardan önce "senior teminatlı tahvil" sahipleri paralarını alırlar. Eğer teminat bütün teminatlı tahvil sahiplerine ödeme yapacak kadar değerli değilse, teminatlı tahvil sahipleri de, teminatsız senior tahvil sahiplerinin arasına katılırlar, borçları -mümkün mertebe- bu öncelik sırasında ödenir.

Teminatsız alacaklılar arasında senior tahvil sahipleri, diğerlerine göre önceliklidir. Onlar paralarını alırlar, Ardından Subordinated tahvil sahipleri kalandan paylarını alırlar. En sona bir şey kalırsa onu da hissedarlar(shareholders) alır. Borsada yatırım yaptığınız şirket batarsa siz de hissedar olduğunuz için, öncelik sırasında en sonda olursunuz.

Sorumuzun cevabına gelince; Şirket, tahvilleri senior ve subordinated olarak çıkarmazsa, senior tahvilleri örnekte verdiğimiz gibi 8% getiriyle çıkaramayacaktır. Senior-subordinated yapısı, tahvillerin riskini azaltan, krredi notunun yükselmesini sağlayan bir yöntemdir. Çünkü subordinated'lar olduğu sürece, Senior tahvil sahiplerinin riski azalacaktır.

Örnekle anlatalım, şirketimizin 2 alternatifi olsun:
a) Bütün tahvilleri senior olarak çıkarmak(yani senior-subordinated yapı kurmamak)
b)80% senior, 20% subordinated tahvil çıkarmak.

b seçeneği, size borç verecek (tahvilinizi satın alacak) yatırımcılar açısından daha az risklidir. Şirketinizin iflas etmesi durumunda, a seçeneğine oranla borç verdikleri miktarın daha büyük bir kısmını kurtaracaklardır. Şirketin varlıkları satıldığında, öncelik sırasına göre a'da 100 yatırımcı varken, b'de 80 olacaktır. Böylece size de 1/100 yerine 1/80 düşecektir. (Elbette bu rakamlar oransal olarak verilmiş rakamlar)

Yani a seçeneği, yatırımcı açısından b'ye göre daha risklidir. Bu yüzden tahvilin kredi notu daha düşük olacak, şirket daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalacaktır. Örneğin senior-subordinated yapıda sırasıyla 8% ve 10%'den borçlanan şirket, bu yapıyı kurmazsa 9%'den borçlanmak zorunda kalacaktır. Tahvillerin bu şekilde çıkarılmasının sebebi budur.

Tahvillerin kredi notunu yükseltmenin 2-3 yolu daha var (overcollateralization, SPV kullanma gibi) önümüzdeki günlerde onlara da değinmeye çalışacağım.

9 Nisan 2010 Cuma

Ekonomi Türk

Düzenli takip ettiğim ekonomi sitelerinin başında Ekonomi Türk geliyor. Başta blogun editörü Dr. İnan Doğan olmak üzere çok kaliteli bir yazar kadrosuna sahipler. Ben blogun üyesiyim, her gün yazıların linkleri mail adresime geliyor, size de tavsiye ederim. Örnek bir kaç yazı için;

Yatırım Fonları
2009 Büyüme Hızı Ne Kadar? Çeyrek Çeyrek Büyüme Oranı
TKFEN, Tekfen Hisse, Teknik Analiz, Yorum ve Grafik

Ayrıca Dr. İnan Doğan, EkonomiTürk2 blogunda piyasalar, borsa ve ekonomik göstergeler üzerine tahmin ve beklentilerini de paylaşıyor. Bu blog'a üye olabilmek için 6 aylık $12 gibi bir ücret ödemeniz gerekiyor. Bu ücreti ödeyemeyecekseniz, blog'a haftalık bir kaç yazı yazmak, ya da kendi blogunuzdan Ekonomi Türk'e düzenli link vermek gibi alternatifler de mevcut. Ayrıntılı bilgi için:

Borsa ve Piyasa Bülteni-Özel üyelik Detaylı Bilgi

Ben Ekonomitürk2 blogunun da açıldığından beri üyesiyim. Tavsiye ederim.

8 Nisan 2010 Perşembe

Recovery Rate nedir?

Genellikle şirket tahvillerinde, iflas durumunda tahvillerin nominal değerinin kurtarılabilen kısmına denir. Yani şirket iflas eder, varlıkları satılır, tahvil sahiplerine borçları ödenir. Fakat bazı durumlarda nominal değerin tamamını ödeyemez, diyelim 50%'sini öder. İşte bu 50% recovery rate'tir. (kurtarma oranı-ben çevirdim, türkçesini bilmiyorum, Türkiye'de şirket tahvilleri pek yaygın olmadığından bu kavramlara da hiç rastlamıyoruz)

Öncelik sırasına göre bonoların recovery rate'leri derecelendirme kuruluşlarının sitelerinde bulunabilir. Örnek olarak;

Bu tabloda gördüğümüz üzere, recovery rate bono türüne göre farklılık gösteriyor. Hemen kavramları açıklayalım, secured-teminatlı, senior-öncelikli, unsecured-teminatsız, subordinated-ikinci derece demek.

Teminatlı şirket tahvillerinde, yatırımcının şirketin iflası hakkında o kadar endişelenmesine gerek yoktur. Onu asıl ilgilendiren teminatın durumudur. Teminat değer kaybederse, olası bir iflas anında parasının tamamını alamayabilir.

Bazen de tahviller senior ve subordinated(bunların türkçelerini bilmiyorum, biraz araştırdım ama bulamadım) olarak ayrılırlar. Senior tahviller, iflas durumunda önceliklidirler. Subordinated'lar senior'lar bütün parasını aldıktan sonra eğer para kalırsa almaktadırlar. Gördüğünüz gibi tabloda subordinated'lar da kendi aralarında senior-subordinated ve junior subordinated olmak üzere 3'e ayrılıyorlar, bunların da kendi aralarında öncelikleri var. Yani en son Junior subordinated tahvilinin nominal değerini alıyor. Ondan sonra bir şey kalırsa onu da hissedarlar alacak.

Ortalamalara(mean) baktığımızda, teminatlı senior tahvillerin(senior secured) nominal değerinin ortalama olarak 53.8%'ini kurtardığını görüyoruz. Bu oran Junior Subordinated'larda 17.09% gibi çok düşük bir rakam.

Gördüğünüz gibi Subordinated tahvillerin riski Senior'lara göre çok yüksek, olası bir iflas durumunda paralarının çok daha azını kurtarıyorlar. Bu yüzden Subordinated tahvillerin getirisi daha fazladır. Burada insanın aklına bir soru takılıyor: Yatırımcı açısından durum gayet mantıklı,
düşük risk-düşük getiri, yüksek risk-yüksek getiri; peki ama şirket neden yüksek faizle borçlanıyor? Neden tahvillerin hepsini Senior olarak ihraç etmiyor? Diyelim ki senior'un faizi 8%, subordinated'ınki 10%; şirket neden 10% ödüyor?

Bu sorunun cevabını da recovery rate nedir?-2 başlıklı yazımda vereceğim. Küçük bir tanım vereyim diye başladım, epey uzattım, sadece ilgi duyanlar devam eder 2. yazıyı okumaya.

Kısa Pozisyon nedir?

Kısa pozisyon (short position) almak, kişinin, halihazırda elinde olmayan bir finansal varlığı başkasından(genellikle aracı kurumdan) ödünç alarak satmasına verilen isimdir. (türev piyasalarda ödünç almadan da yapılabilir, vob'da imkb30 endeks'inde kısa pozisyon almak gibi)

Kısa pozisyon fiyatın düşeceği beklentisiyle alınır. Şimdi satarsınız, kağıt değer kaybedince daha düşük bir fiyattan alır yerine koyarsınız. Aradaki fark sizin karınızdır.

Daha çok türev piyasalarda kullanılmaktadır. Önümüzdeki günlerde vob hakkında ayrıntılı bir yazı yazmak istiyorum orada daha fazla değineceğim bu konuya.

Baz Puan Nedir?

Baz puan(basis point) 1/10,000 değerinde bir finansal ölçü birimidir. Yani bir baz puan, yüzde 1'in yüzde 1'idir.
100 baz puan= 1%

Endeks tahmini yazımızdaki grafikte, Yunanistan'ın CDS spread'inin 450 baz puan olduğunu görüyoruz, yani yatırımlarınızı garanti altına almak için 4,5% ödeyeceksiniz.

CDS nedir?

Credit Default Swap(CDS), bir alacaklının, 3. bir kişiye belli bir ücret ödeyerek, alacağını garantilemesidir. Yani alacaklının, borçlunun iflas riskinden kurtulmasıdır. Bu riski, artık CDS satıcısı üstlenmiştir. Elbette belli bir ücret karşılığı. Bu ücrete "CDS premium"(CDS primi) denir.

Çok basitçe anlatacak olursam, diyelim ki bir arkadaşınızın size 100 TL borcu var. Ve siz arkadaşınızın bu borcu ödeyemeyeceğinden korkuyorsunuz. Başka bir arkadaşınız size şöyle bir öneride bulunuyor: "Bana her ay 1 lira ver, eğer arkadaşın ödeyemezse, 100 liranı ben vereceğim." Kabul ederseniz, siz de CDS yapmış olursunuz.

Ülkeler ve büyük şirketler söz konusu olduğunda ise işler şöyle işliyor. CDS genellikle bonolar için kullanılıyor. Yatırımcı, elindeki bonoları garanti altına almak için, CDS satıcısına prim ödüyor. Olası bir iflasta, CDS satıcısı, yatırımcının bonolarının nominal değerini ödemekle yükümlü. Bu ödemeden sonra bonolar CDS satıcısına geçiyor. Yani aslında CDS satıcısı iflas etmiş bonoları satın alıyor. Artık ne kadarını kurtarabilirse. (recovery rate nedir?)

CDS'ler hakkında en önemli nokta, CDS için ödeyeceğiniz primin ne kadar olacağıdır. Bunu ne belirler? Elbette ülkenin/şirketin iflas etme ihtimali... CDS satanlar, ülkenin iflas etme ihtimali yüksekse daha yüksek prim talep edeceklerdir. Aynı şekilde yatırımcılar da kendilerini koruma altına almaya daha istekli olacaklarından, bu yüksek primleri ödemeye razı olacaklardır. Böylece risk algısına göre arz-talep eğrilerinin kesiştiği yerde CDS primi oluşacaktır. Endeks tahmini yazıma bir kaç ülkenin primlerini(spreadlerini) koymuştum. Örneğin, Yunanistan'ın spread'i 450 bp (baz puan nedir?) civarında. Bu demek oluyor ki, bonolarınızı garanti altına almak için, her yıl nominal değerlerinin (par value) 4.5%'sini CDS primi olarak ödemeniz gerekiyor. Aynı spread, İrlanda için 170 bp civarında. Demek ki, piyasa İrlanda'nın batma ihtimalinin Yunanistan'dan daha az olduğunu düşünüyor.

CDS'in ne olduğunu, spread'lerin nasıl yorumlanacağını anlatmaya çalıştım, borsadan uzak duracağım şu bir kaç günde, bu tarz yazılara ağırlık vermek istiyorum. Zaten bu dönem derslerim de tamamen bu konularla (Risk Yönetimi, Sabit Getirili Enstrümanlar, Finansal Türevler, Yatırım Yönetimi dersleri alıyorum bu dönem) ilgili, öğrendiklerimi elimden geldiğince paylaşmaya devam edeceğim.

Endeks Tahmini


Nakite geçişimin nedenini akşam yazarım demiştim. İşte neden bu.

Yukarıda gördüğünüz grafik, Yunanistan'ın 5 yıllık CDS spread grafiği. (CDS nedir?) Bence bir ülkenin ne durumda olduğunun en iyi göstergelerin bono ve CDS spread'leridir. Piyasanın ülkeye bakışını gayet net bir şekilde gösterirler.

Trichet bugün "Yunanistan için iflas söz konusu değil" diye bir açıklama yaptı. Ama CDS ve bono spread'leri öyle demiyor. Euro da aynı şekilde, bir anda 2 liraya düştü.

Bu gelişmeler beni korkuttu. Ayrıca IMKB'nin 58000'i görmüş olmasının da etkisi var, sonuçta artık yukarı potansiyelin sınırlı olduğunu düşünüyorum. Bir süre izleyeceğim, sonra ya tekrar gireceğim, ya da vob'da imkb30 shortlayacağım. (kısa pozisyon nedir?)

Kapattığım pozisyonlarda kar zarar şöyle oluştu:

Akyo: +1,8% (1 ay) (pozisyonları daha çabuk kapatmalıyım:)
MRDIN: +26% (~5 ay)

Nakite Geçtim

Biraz önce AKYO'yu 1.70'ten, MRDIN'i 8.55'ten nakite çevirdim. SELGD endeksten bağımsız bir kağıt olduğu için (aslında bağımsız değil, endeks düşerken düşüyor, çıkarken çıkmıyor :)) SELGD'daki pozisyonumda bir değişiklik yapmadım. IMKB100'ün önümüzdeki günlerde düşeceğini tahmin ediyorum. Şimdi derse gitmem gerek, nedenini akşam yazarım. Euro ve Yunanistan ile ilgili.

6 Nisan 2010 Salı

MRDIN'DE POZISYON ARTTIRDIM

AKYO'dan gelen temettüyü MRDIN'e yatırdım. Biraz değişik bir tercih oldu. AKYO'ya yatırmayı düşünüyordum fakat işler istediğim gibi gitmedi. Kağıt yeterince primlenmediği için (en azından benim gözümde hakettiği yerde değil) temettü sonrası yükselişe geçeceğini düşünüyordum ama şu ana kadar bu beklentim gerçekleşmedi, hatta kağıt bir 10 krş'a yakın değer kaybetti.

İki hedge fon yöneticisi konuşurlarken , bu meslekten olmayan bir üçüncü kişi, onlara meslektaş deme hatasında(!) bulunmuş. Hedge fon yöneticilerinden biri de şöyle cevap vermiş:

-Yoo, hayır, biz aynı işi yapmıyoruz, ben işler kötü giderse pozisyonumu kapatırım, arkadaşım ise pozisyonunun büyüklüğünü arttırır.

Nerden duydum bunu hatırlamıyorum, gerçek bir hikaye de olabilir. Ama bahsettiği nokta gerçekten zor bir soruya götürüyor bizi: işler beklediğimizin tersine gittiğinde, "yanlış düşünmüşüm" deyip çıkmalı mıyız; yoksa "ohh, artık daha fazla kar edeceğim" deyip pozisyonu mu büyütmeliyiz?

Pozisyonu kapatmak olası bir iflası önlüyor, sonuçta stop-loss seviyelerine bağlı bir yatırımcının bütün parasını kaybetme ihtimali imkansıza yakın. Ama borsada insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri "zararla çıktığınız kağıdın siz çıktıktan 2 gün sonra uçması" dır. Diğer taraftan pozisyon arttırırsanız da yanlış bir karar vermiş olmanız halinde çok ciddi kayıplar yaşayabilirsiniz.

Sonuçta olay yine sizin ne kadar "risk averse"(riskten kaçınan) bir yatırımcı olduğunuza bağlı.

Ben biraz riske açık bir yatırımcıyım açıkçası, şu an yönettiğim meblağın çok büyük olmamasının da etkisi var bu durumda. Ama yanlış kararlar almakta olabileceğimi de her zaman göz önünde bulunduruyorum. Bu yüzden asla kaybederken pozisyon arttırmam. Gelen temettüyü AKYO'ya değil de MRDIN'e yatırmamın sebebi bu. (aslında AKYO'da hala kaybeden konumunda değilim, son alımımla maliyetim 1.67'ye yükseldi, bugün 1.73-1.74 civarı kapatacak)

Neyse sonuç olarak AKYO hakkında kısa vadeli görüşüm değişti, ama uzun vadeli görüşüm aynı:
"Bu kağıt hakettiği yerde değil." Ama daha fazla risk almak istemiyorum, Bu yüzden temettüyü MRDIN'e yatırarak AKYO pozisyonumu azalttım.(bunu temettüyle yapmış olmak da işlemin başka bir faydası)

AKYO'daki kalan pozisyonumu 3. çeyreğe kadar tutabilirim. Şartlara bağlı elbette. Portföyün son hali:

AKYO 40%
MRDIN 35%
SELGD 25%

1 Nisan 2010 Perşembe

GSRAY'dan çıktım

2 gün önce söylediğimi dün yaptım. Galatasaray'ın en az bir ay yatay seyredeceğini tahmin ettiğimi söylemiştim, hatta şu an benim verdiğim aralığın da altında seyrediyor. Dün 163'ten elimdeki bütün GS hisselerini verdim. Böylece kısa vadeli bu işlemimden 4,11 % kaybetmiş oldum. Bu da açgözlülük etmenin sakıncalarını göstermiş oldu. Bir önceki yazımda 195'ten vermediğimi söylemiştim, şimdi bu konuda biraz üzgünüm tabii ki..

Dediğim gibi AKYO'ya girdim dün, 2.20'den. Onunla ilgili hedefimi de burada açıklamıştım. Böylece portföyümün son hali şu şekilde oldu:

AKYO 50%
MRDIN 25%
SELGD 25%

30 Mart 2010 Salı

Portföy Güncellemesi

Aslında henüz bir değişiklik yapmadım. Fakat AKYO yarın da beklediğim çıkışı gerçekleştirmezse, GSRAY'daki varlığımı oraya transfer etmeyi düşünüyorum. 2. 97 portföy değeri var, 2 gün sonra 40 kuruş temettü verecek. Hemen hemen aynı durumdaki(aslında daha kötü durumdaki) TACYO (2.96 portföy değeri, 30 krş temettü) bugünü 6,25% yükselişle 2.72'den kapattı. AKYO hala 2.19. Yakın bir zamanda diğerlerine yetişeceğini, en azından temettü sonrası 2.00'yi (yani şimdiki 2.40) göreceğini tahmin ediyorum.

Eğer bu işlemi yaparsam çıkacağım hisse galatasaray olacak çünkü son gelişmeler beni kağıt konusunda karamsarlaştırdı. Oldukça olumlu baktığım bir kağıttı aslında (195'ten vermemiştim) ama QVT'nin elindeki malın %60'ını çağrıda satması herkesi korkuttu, Adnan Polat'ın elinden para almanın o kadar kolay olmayacağını gösterdi. Hissenin en az 1 ay yatay (165-180 bandı) seyredeceğini düşünüyorum. Bu yüzden bir süre çıkıp AKYO'ya girebilirim.

Bu arada verdiğim hedef rakamlar herhangi bir teknik analiz yöntemiyle belirlenmiş rakamlar değil, kaba tahminler. Teknik analiz hakkında henüz çok büyük bir birikimim yok, ama çalışıyorum, önümüzdeki 5-6 ay içinde yavaş yavaş teknik yorumlara da başlamayı düşünüyorum.

28 Mart 2010 Pazar

Portföyüm

Pek sık yazamıyorum... 10 ders aldım bu dönem, okulu bir dönem erken bitirebilmek için. Şimdilik iyi gidiyor ama tahmin edeceğiniz gibi çok yoğunum. Sınavlardan, ödevlerden arttırabildiğim kısıtlı zamanı da blog'a ayırmak kolay değil açıkçası. Neyse, işimize bakalım.

Aslında favori kağıdım Mardin Çimento'nun ayrıntılı bir analiziyle başlamayı düşünüyordum fakat epey zaman alacak, bu yüzden o analizi erteliyor, portföyümün şu anki halini çok kısa açıklamalarla birlikte veriyorum:

Mardin Çimento 25%
Selçuk Gıda 25%
Ak Yatırım Ortaklığı 25%
Galatasaray Sportif 25%

Mardin Çimento: Uzun vadeli yatırımcıların en gözde kağıtlarından biri olan MRDIN, benim de her zaman favori hissem olmuştur. Düzenli temettü, bedelsiz verir. Kasım 2009'dan beri 6.04 maliyetle taşıyorum. Birkaç yıl içinde çok daha iyi yerlere geleceğine inanıyorum. Yakında ayrıntılı bir analizini yazacağım, vakit bulunca.

Selçuk Gıda: Şu anki en riskli yatırımım. Bu tahtaya da Kasım 2009'da büyük beklentilerle girdim, fakat şimdiye kadar beklentilerimi karşılamadı. Gözaltı pazarındaki SELGD'nın satış beklentisi var ve henüz bu beklenti primlenmedi. Ben haberin gelmesine yakın kağıdın primlenmesini bekliyorum. Sanıyorum en fazla iki ay daha bekleyeceğim. SPK'nın izni 6 aydı çünkü, 4 ayı geçti. Maliyetim 0.44

AKYO: Yatırım ortaklıkları içinde portföy değeriyle kıyasladığımızda epey ucuz kalmıştı. Hisse basşına 39 kuruş temettüsü de cabası. 2 Nisan'da verecek bu temettüyü. 4 mart'ta 1.93 maliyetle girmiştim, temmettüden sonra 1 hafta bekleyip çıkmayı düşünüyorum.

GSRAY: Bu epey uzun bir hikaye, GS ile ilgili de ayrıntılı bir yazı yazarım fırsat bulduğumda. Yeni girdim, 170 maliyetle. Uzun vadeli bekleyebileceğim bir kağıt, fakat kısa vadede de 200 görürse çıkarım.

6 Mart 2010 Cumartesi

İlk Yazı

Merhabalar,

En iyisi önce kendimden biraz bahsetmek.. İşletme son sınıf öğrencisiyim, finans alanında kariyer yapmayı düşünüyorum. Yaklaşık bir yıldır da ciddi bir şekilde IMKB ve diğer piyasalarla ilgileniyorum.

Bu blog'da IMKB'de işlem gören hisselerle ilgili fikirlerimi, yorumlarımı, analizlerimi sizlerle paylaşacağım. Fakat bunları yatırım tavsiyesi olarak almayın lütfen, hem kanuni hem de vicdani nedenlerle bunun olmaması gerekiyor. Borsada yeni sayılırım ve kaybetme ihtimalim hiç de az değil. Ve bu bloğun küçük yatırımcıya para kaybettiren bir yer olması isteyeceğim son şey. Bu blog'un asıl amacı, hem aldığım kararları bir yerde toplayarak sonradan hatalı kararlarımı daha iyi analiz etme imkanı sağlamak, hem de buraya hakkında yazamayacağım yatırım kararı almamak. Bazen çok riskli yatırımlara yönelebiliyorum, bundan sonra önce kağıt konusunda yazı yazacağım, sonra pozisyon alacağım. Eğer yazı beni tatmin etmezse, pozisyonu da almayacağım.

Ara sıra kafamı dağıtmak için sinema ve edebiyat hakkında da yazmak istiyorum, bakalım fırsat bulabilecek miyim..

En kısa zamanda görüşmek üzere.