Recovery rate nedir? başlıklı yazımda, recovery rate'in tanımını vermiş, konu biraz uzayınca da okuyucumu sıkmamak adına daha fazla bilgi isteyenler için recovery rate 2 başlıklı bir yazı daha yazacağımı söylemiştim.
Devam edelim. En son şirketlerin neden bütün tahvilleri "senior" olarak çıkarıp daha ucuza borçlanmadıklarını sormuştuk, bu yazı da o soruya odaklanacak. Ancak önce bir iflas durumunda neler olacağını anlatalım.
Büyük bir şirket iflas ettiğinde, önce bütün varlıkları satılır ve nakite çevrilir. Bu paradan önce şirketin borçları ödenir. Eğer şirket teminatlı(secured) tahvil çıkarmışsa, teminat nakite çevrilir, diğer borçlulardan önce "senior teminatlı tahvil" sahipleri paralarını alırlar. Eğer teminat bütün teminatlı tahvil sahiplerine ödeme yapacak kadar değerli değilse, teminatlı tahvil sahipleri de, teminatsız senior tahvil sahiplerinin arasına katılırlar, borçları -mümkün mertebe- bu öncelik sırasında ödenir.
Teminatsız alacaklılar arasında senior tahvil sahipleri, diğerlerine göre önceliklidir. Onlar paralarını alırlar, Ardından Subordinated tahvil sahipleri kalandan paylarını alırlar. En sona bir şey kalırsa onu da hissedarlar(shareholders) alır. Borsada yatırım yaptığınız şirket batarsa siz de hissedar olduğunuz için, öncelik sırasında en sonda olursunuz.
Sorumuzun cevabına gelince; Şirket, tahvilleri senior ve subordinated olarak çıkarmazsa, senior tahvilleri örnekte verdiğimiz gibi 8% getiriyle çıkaramayacaktır. Senior-subordinated yapısı, tahvillerin riskini azaltan, krredi notunun yükselmesini sağlayan bir yöntemdir. Çünkü subordinated'lar olduğu sürece, Senior tahvil sahiplerinin riski azalacaktır.
Örnekle anlatalım, şirketimizin 2 alternatifi olsun:
a) Bütün tahvilleri senior olarak çıkarmak(yani senior-subordinated yapı kurmamak)
b)80% senior, 20% subordinated tahvil çıkarmak.
b seçeneği, size borç verecek (tahvilinizi satın alacak) yatırımcılar açısından daha az risklidir. Şirketinizin iflas etmesi durumunda, a seçeneğine oranla borç verdikleri miktarın daha büyük bir kısmını kurtaracaklardır. Şirketin varlıkları satıldığında, öncelik sırasına göre a'da 100 yatırımcı varken, b'de 80 olacaktır. Böylece size de 1/100 yerine 1/80 düşecektir. (Elbette bu rakamlar oransal olarak verilmiş rakamlar)
Yani a seçeneği, yatırımcı açısından b'ye göre daha risklidir. Bu yüzden tahvilin kredi notu daha düşük olacak, şirket daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalacaktır. Örneğin senior-subordinated yapıda sırasıyla 8% ve 10%'den borçlanan şirket, bu yapıyı kurmazsa 9%'den borçlanmak zorunda kalacaktır. Tahvillerin bu şekilde çıkarılmasının sebebi budur.
Tahvillerin kredi notunu yükseltmenin 2-3 yolu daha var (overcollateralization, SPV kullanma gibi) önümüzdeki günlerde onlara da değinmeye çalışacağım.
10 Nisan 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Portföy optimizasyonunda risk yönetimi ile ilgili birgün yazı yazarsan süper olur.Faydalanırız.
YanıtlaSil